Balık kalbin gerçek dostu

Hangi balık ne zaman yenir? Balığın taze olup olmadığını nasıl anlarsınız? Balık nasıl saklanır? Hangi ot ve baharat, hangi balıkla gider? Ucuz, sağlıklı ve lezzetli balık yemenin sırları bu yazıda…

Balık, kalp-damar hastalıklarını önlüyor ve zekâyı geliştiriyor. İçerdiği Omaga-3 yağ asitleri kandaki yağ düzeyini ayarlayıp iyi huylu kolesterolü yükseltiyor.

Balık eti başta damar hastalıkları olmak üzere birçok hastalığı önlüyor. Balık eti bol miktarda Omega-3 yağ asitleri içerir. Bu yağ asitleri kandaki yağ düzeyini ayarlar, iyi huylu kolesterol düzeyini yükseltir ve vücuttaki kan basıncı gibi kimyasal olayları kontrol eder. Bunların sonucunda kalp ve şeker hastalıklarını önler. Ayrıca kalp krizi sonrasında ölüm ve felç riskini azaltır. Balık eti özellikle gelişme çağındaki çocuklarda zekâ seviyesini artırır ve büyümeyi kolaylaştırır. Hücre yapısını da güçlendirdiği için vücudun direncini artırır ve hücre bozulmasına bağlı hastalıkları engeller. Tüm bu faydaları için bir kişi haftada en az 200 gram balık eti tüketmelidir.

Hangi mevsimde hangi balık yenir?
Balıkta şeker, karbonhidrat yok denecek kadar azdır. Protein açısından ise son derece zengindir. Bu özellikleri nedeniyle son derece sağlıklı bir yiyecektir. 100 gram yağlı balık yaklaşık 22 gram, yağsız balık ise 10 gram protein içerir. Balık aynı zamanda proteininden en çok faydalanılan besin türüdür. İnsan vücudu bu proteinin yüzde 93’ünden faydalanır. Bu oran kırmızı etlerde ve diğer beyaz etlerde çok düşüktür. Balık az karbohidrat içermesinin yanı sıra madensel tuzlar ve mineraller açısından son derece zengindir, bol miktarda fosfor, kalsiyum, iyot ve flor içerir. Balık eti; A, B1, B2 ve D vitaminleri açısından da zengindir.

Barbunya
Denizlerimizin bu tatlı balığı genellikle Ege ve Akdeniz’de bulunur. Yerli bir balık türü olan barbunya, sıcak ve ılık denizlerin kıyıya yakın olan kumlu ve çamurlu diplerinde, az olmakla beraber kayalık yerlerde yaşar. Genelde 17 ila 20 cm boyunda olup nadiren 40 cm’ye kadar çıkar.

Kaya Barbunyası, Kum barbunyası, Ot barbunyası ve Paşa barbunu diye dört çeşidi vardır. Bunların içinde en makbulu kaya barbunyasıdır. Sırtı kırmızı ve karın kısmı beyaz olan kaya barbununun sırtında hiç gri leke bulunmaz. Kum ve ot barbunyasında ise sırt, gri ile kırmızı renklerin karmaşası halindedir.

Paşa barbununun her iki yanında, çeneden kuyruğa doğru sarı bir şerit bulunur. Tekir ile çok karıştırılan bu balığın en lezzetli zamanı temmuz ile ekim ayları arasıdır. Bu süre zarfında tavası, ızgarası ve kağıtta kebabı çok güzel olur. Tekirden en büyük farklılığı, kafasının daha uzun oluşudur. Tekirin kafası küttür ve çene altında iki adet sakalı bulunur.

Dil balığı
Dil balığı da yerli balıklarımızdan olup Ege ve Akdeniz’de bolca yakalanır. Her mevsimde yenebilir. En lezzetli zamanı kasım ile şubat ayları arasıdır. Tavası çok güzel olur. İrilerinden fileto çıkartılıp şiş veya salçalı fileto yapılabilir.

Tekir
Barbunyaya çok benzeyen ve yakın akrabası olan bu balık bütün denizlerimizde avlanır. Karadeniz ve Marmara’da avlanılanlar, boyları 6 ila 10 cm arasındadır. Ege ve Akdeniz’de ise boyları Barbunya’yı yakalar. Çene altı bıyıklarının uzunluğu, küt kafası ve birinci sırt yüzgecindeki sarı-siyah benekleri ile Barbunya’dan ayrılır. Dört mevsim yenebilecek bu balığın en lezzetli zamanı, aynen Barbunya’da olduğu gibi temmuz-ekim ayları arasıdır. Tavası ve kâğıt kebabı çok güzel olur.

Çipura
Ege’nin meşhur yerli balığı olan ve küçük sürüler halinde gezen Çipura, son yıllarda çiftliklerde de üretilmeye başlanmıştır. Çipura, elips biçiminde yassı vücudu, beyaz karnı, koyu gri sırtı ve pembemsi yanakları ile tanınır. Atlas Okyanusu, Kuzeybatı Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de bulunur. Bir zamanlar Marmara Denizi’nde de yakalanan ve Alyanak adıyla tanınan bu balığın maalesef nesli tükenmiştir. Genelde boyu 20 ila 35 cm arasındadır. Ancak 6-7 kiloya varanlarına da rastlanmıştır. Her mevsimde zevkle yenebilen bu balığın ızgarası, buğulaması, çorbası, fırını çok güzel olur. Izgara için ideal büyüklük 250 ila 350 gram’dır (3-4 tanesi 1 kg gelir). Daha büyüklerinin fırında pişirilmesi tercih edilmelidir. Buğulama ve çorba için her boyu kullanılabilir. Tadı nefis olan bu balığı katkısız, yani ızgara veya fırında yenmesi tercih edilmelidir. İsparoz ve lidaki bu türün küçük çeşitleridir.

Uskumru
Kolyosa çok benzeyen ve sürüler halinde dolaşan göçmen bir balıktır. En lezzetli olduğu dönem Eylül ayından yumurtlamaya başladığı Ocak ayı sonuna kadardır. Bu süre içinde ızgarası, kağıt kebabı, dolması, köftesi ve tuzlaması çok güzel olur. Bu mevsimlerde yağlı olduğundan tavası tavsiye edilmez. Şubat’tan itibaren yağını kaybetmeye başladığından tavası yapılabilir. Yazın yakalananlar ise pilaki ve tava için uygundur. İlkbaharda Karadeniz’e dönüş yapan çirozlar kurutulur.

Kolyos
Uskumruya çok benzeyen bu balık uskumruyla beraber sürüler halinde göç eder. Ayrıca Marmara ve Ege Denizi’nde yerli türleri de bulunur. Tadı uskumruya nazaran oldukça yavan olduğundan genelde tavası yapılır. Ocak ayı en yağlı zamanı olduğundan tuzlama için en ideal zamanıdır. Tuzlaması çok güzel olur.

Lüfer
Akdeniz, Karadeniz, Marmara, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusu’nda sürüler halinde dolaşan lüfer, pullu bir göçmen balıktır. Soğuk denizlerde yaşayanları daha yağlı olduğundan daha da lezzetli olur. Ülkemizde Karadeniz’de ve İstanbul Boğazı ile Marmara Denizi’nde yakalananların tadı muhteşemdir. Daha güney denizlerimize inildikçe yavanlaşır ve kendisine mahsus o güzel tat ve kokuyu kaybeder. Eylül ortasından Ocak sonuna kadar olan zamanı en yağlı ve lezzetli zamanıdır. Bu devre içinde ızgarası tavsiye edilir. Çinekopun da ızgarası çok iyi olur, ancak mevsimi lüfere göre kısadır. Kasım sonundan itibaren azalmaya başlar. Diğer zamanlarda, büyüklüğüne göre pilakisi, buğulaması, kağıt kebabı ve tavası olur. İlbharada son derece yağsız olduklarından tava, pilaki ve buğulaması tercih edilmelidir.

Lüfer büyüklüğüne göre en çok isim alan balıktır.
Lüfer çeşitleri şöyledir:
10 cm’ye kadar : Yaprak
11-13 cm arası : Çinekop
14-16 cm arası : Kabaçinekop
17-20 cm arası : Sarıkanat
21-30 cm arası : Lüfer
31-35 cm arası : Kaba lüfer
35 cm’den büyük : Kofana

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek