Çocuklar da kanser olur

Her yıl binlerce insanın ölümüne yol açan kanserin, 1 ile 14 yaş gruplarındaki çocukların ölüm sebepleri arasında ikinci sırayı aldığı bildirildi.

Yapılan araştırmalarda her yıl dünyada 6 milyon kişinin kansere yakalandığını belirten Erzurum İl Sağlık Müdürü Dr. Mecit Altan, ortalama olarak 100 bin nüfuslu bir yerde 150 ile 300 kişinin kansere yakalandığını söyledi.

Yine yapılan araştırmalar neticesinde her yıl 100 bin kişiden 60 ile 65’inin kanserden öldüğünü belirten Dr. Altan, kanser vakalarında en sık görülen ilk 5 türün mide, akciğer, kolon, rectum ve servix kanserleri olduğunu ifade etti.

Türkiye’deki kanser vakalarının görülmesinin ve kanserden ölenlerin nüfusa göre oranının dünya ortalamasıyla aynı olduğunu açıklayan Dr. Mecit Altan, Türkiye’de her yıl yaklaşık 75 ve 80 bin kişinin kansere yakalanmasının söz konusu olduğunu vurguladı.

Kanser korkusu

Vatandaşların özellikle kanser korkusu sebebiyle sağlık kurumlarına başvurmamaları veya yeterli bildirimin yapılmaması nedeniyle tespit edilen vaka miktarının normalden çok düşük olduğu belirtiliyor.

Kanserle mücadele için sigaraya karşı kampanyaların yaygınlaştırılması, kadınların meme kanserinin erken tanınması yönünde eğitilmesi, her türlü kanser tedavisini yapabilecek gelişmiş onkoloji merkezlerin sayılarının artırılması, gerek koruyucu ve gerekse tedavi edici hizmetler için daha çok insan gücü yetiştirilmesi gerektiği uzmanlarca ifade ediliyor.

Kanser ekonomiye de yük

Ölüm nedenleri arasında ön sıralarda yer alan kanserin, hastaya getirdiği sıkıntılar ve sonuçlar dışında, aile ve toplumu da sosyoekonomik ve ruhî problemlerle karşı karşıya bıraktığı belirtildi.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi ve Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Adana Şubesi Başkanı Prof. Dr. İlhan Tuncer, kanserin önemli bir sağlık problemi olmanın ötesinde, getirdiği sosyal ve ekonomik yük nedeniyle de bir toplum sorunu olduğunu söyledi.

Kanser teşhis yöntemleri ve tedavisinin pahalı olmasının hastaları ekonomik açıdan da olumsuz etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Tuncer, “Kanserin, uzun süreli bir hastalık olması iş gücü kaybına neden olmakta bu da toplumun yükünü artırmaktadır” dedi.

Kişilerin aktif olarak çalışabildiği 45 – 60 yaş arasında daha sık görülen kanser hastalığının, ailenin maddi durumunu önemli ölçüde etkilediğini anlatan Prof. Dr. Tuncer, şöyle konuştu:
“ABD’de, kansere yakalanan hasta başına yılda 5 bin dolar harcanmaktadır. Ülkemizde ise kanserli bir hastanın yıllık tedavi masrafı 100 – 150 YTL arasında değişmektedir. Son belirlemelere göre ülkemizde halen, 32 bin dolayında kanserli hasta tedavi edilmektedir.”

Sosyal güvenceden yoksun kanserli hastaların, tedavide en önemli noktalardan biri olan “düzenli tedavi” şanslarını kullanamadıklarına dikkati çeken Prof. Dr. Tuncer, “Sorunun çözümü için, sosyal güvence sistemleri yaygın hale getirilmelidir” şeklinde konuştu.

Kanserliye moral etkisi

Öte yandan kanserli hastalarda moral etkisinin yüzde yüz etkili olduğunu söyleyen Opr. Dr. Şenel Yediyıldız, ailesinde kanserli hasta bulunan kişilerin hastalarına ölecek insan gözüyle bakmamaları gerektiğini ve ona moral vermeleri gerektiğini söyledi.

Kanser tedavisinin günümüz şartlarında ilerleme kaydettiğini söyleyen Yediyıldız, “Birtakım kanser çeşitleri tedaviye gayet olumlu cevap vermektedirler. Örneğin cilt kanseri tedaviye yüzde yüz cevap veriyor, akciğer kanseri tedaviye yüzde 35 – 40 cevap veriyor.

Kanserli hastaların maneviyatlarını ve morallerini yitirmemeleri gerekiyor. Kanserli olduğu tesbit edilen kişilerin maneviyatları yüksekse ona kanserli olduğu söylenmeli maneviyatı yüksek olmayan ve bunu kaldıramayacak olan insanlara kanserli olduğunun söylenmesi durumunda o kişiyi hayata küstürebiliriz” şeklinde konuştu.