İnek sütü alerjisi

Uzmanlarca yapılan araştırmalar, inek sütüne alerjisi olan kişilerin, inek sütü içeren ürünlere ve et proteinine karşı da hassaslık gösterdiğini ortaya çıkardı.

Alerjik hastalıkların birçoğu, lokal bir hormon olan histamin etkisiyle oluşur. Bu hormon, vücudun farklı yerlerindeki hücrelerinde değişik miktarlarda depolanırken, lokal bir uyarı sonucu salıverilmektedir.

Histaminin normal işlevi, gastrik asidin mide içine salıverilmesini başlatmak ve bağırsakların kaslı duvarlarını harekete geçirmektir. Histaminin tepki gösterdiği bir başka olay da, vücut dokuları arasında yabancı bir proteinin varlığıdır. (Sivri sinek ısırması veya arı sokması gibi).

Süte alerjisi olanlar, 2 açıdan farklılık gösterirler. Birincisi, salıverilen histamin miktarına hassasiyetleri ve ikincisi de bazı proteinlere karşı daha fazla antibody üretmeleridir. Proteinin vücuda girdiği yerde tahriş söz konusudur.

Vücudun solunum yollarında oluşan alerji, burun akmasına, hapşırmaya, gözlerin yaşlanmasına, kuru öksürüğe, alerjik astıma ve zatürree semptomlarına neden olur.

İnek sütüne alerjisi olan bir kişinin, inek sütü içeren bütün formlara da alerji vardır. Ayrıca inek sütüne alerjisi olanların en az yarısı, aynı zamanda et proteinine karşı da hassastır.

İnek sütüne hassasiyet, bebeklikte başlar. Bunlardan birçoğu, problem yaratan semptomlar göstermez. Bu gibi bebekler, sindirim salgıları güçlendikçe hassasiyetlerini kaybederler. Bebeklerin yüzde 6’sı zayıf sindirim kapasiteleri nedeniyle, yüksek derecede hassasiyet sergilerler. İnek sütü ile beslendikleri sürece de normal sağlıklarını ve büyümelerini sürdüremezler.

Brusella hastalığına dikkat…

Ayrıca, hangi türe ait olursa olsun, süt, sağlıklı koşullarda üretilmemiş ise o zaman hastalık etmeni mikroorganizmalar için de uygun besi ortamı teşkil ederek hastalık taşıyıcısı olabilmektedir. Bu hastalıklar içinde de en önemlisi, ineklerde yavru atmaya sebep olan Brusella hastalığıdır. Bu hastalıkla bulaşık süt içerek Brusella etmenini alan hamile kadınların da bebeklerini kaybetme riskleri vardır.

Laktoz toleranssızlığı

Laktozun sindiriminde, çocukların mide salgılarında bulunan ve çocuk 3 yaşına gelinceye kadar devam eden gençlik veya çocukluk enzimi ve yetişkin enzimi etkili olmaktadır.

Enzimin eksikliği sadece laktozun sindirimini engellemekle kalmayıp, laktoz çok az miktarda alındığında bile, bulantı ve kusmaya neden olmaktadır. Dolayısıyla, yetersiz beslenen toplumlarda bir çocuğun ileri yaşlarda sütten kesilmesine biyolojik olarak limit getirmektedir.

Bazı Asya ve Afrika toplumlarında, popülasyonun yarıdan fazlası, yetişkin enziminden yoksundur. Yoğurttaki laktoz enziminin parçalanmasını enzim yerine bakteri yapmakta ve bu problem ortadan kalmaktadır.

Kansızlık

Süt, demirce fakir olup bir bebeğin demir gereksinmesini karşılayacak düzeyde değildir. Uzun süre sütle beslenen, diğer gıdalardan uzak duran çocuklarda kansızlık gelişme olasılığı da söz konusudur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek