İstanbul’da kanser uzmanları buluşması

Dünyanın önde gelen uzmanları ve Türk hekimler rektum kanserindeki son gelişmeleri masaya yatırmak üzere İstanbul’da bir araya geldi.

Rektum kanserlerindeki son gelişmeleri sağlık profesyonelleriyle paylaşmak üzere gerçekleştirilen sempozyum Anadolu Sağlık Merkezi’nin Efes Konferans Salonu’nda düzenlendi.

Gelecekte rektum kanserinin erken tanısında büyük rol oynayacağı belirtilen ve halen Avrupa çalışması devam eden erken tanıya yönelik test ve tümörün genetik kodlarını ortaya çıkaran araştırmalar, toplantıda ön plana çıkan başlıklardandı.

Rektum kanserinin görülme oranının çok yüksek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kayıhan Engin, hastalık tedavisinin henüz istenilen düzeye ulaşılamadığını belirtti. Prof. Engin, “Rektum kanseri multidisipliner bir çalışma gerektiriyor. Aynı zamanda yeni ilaçlara ve araştırmalara açık bir konu olduğu için bu konunun üzerinde konuşmak istedik” dedi.

GÖRÜLME SIKLIĞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Hastalığın görülmesinde beslenme düzeninin büyük önem taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Kayıhan Engin, özellikle protein ve et ağırlıklı diyetlerde rektum kanserinin daha sık görüldüğünü söyledi. İstatistiklere göre; kültür düzeyi yüksek olan toplumlarda rektum kanseri görülme olasılığının daha yüksek olduğuna vurgu yapan Engin, sebze, meyve ve tahıl ağırlıklı beslenen gruplarda bu oranın daha düşük olduğunun da altını çizdi.

Toplantıda, ABD Austin Diyagnostik Kliniği’nden Dr. Francis Buzad “Rektum kanserinde robotik cerrahi”, İspanya Navarra Üniversitesi Onkoloji ve Radyoterapi Bölüm Direktörü Prof. Dr. Jesus Garcia Foncillas “Rektum kanserinde kemoterapi”, İtalya Katolik St. Cuore Üniversitesi Radyoterapi Ünitesi Başkanı Doç. Dr. Vincenzo Valentini de “Rektum kanserlerinde kişiye uyarlanmış radyoterapi” başlıklı konularda birer konuşma yaptılar.

TEŞHİS VE TEDAVİ TÜMÖRÜN GENETİK KODUNDA SAKLI
Rektum kanserinde erken evrede tanı koymanın önemine değinen İspanya Navarra Üniversitesi Onkoloji ve Radyoterapi Bölüm Direktörü Prof. Dr. Jesus Garcia Foncillas, kişilerin yüksek risk grubunda olup olmadığını kolayca anlayabilecekleri bir test üzerinde yoğun şekilde çalıştıklarını belirtti. Şu an Avrupa çalışması süren araştırmanın gelecekte rektum kanserinin erken tanısında büyük rol oynacağını söyledi. Prof. Dr. Foncillas, rektum kanserinde teşhis ve tedavinin tamamen kişilerin genetik kodlarında saklı olduğunu belirterek RNA’ ya bakılarak, kanserin nasıl bir yapısı olduğunun anlaşılabileceğini vurguladı.

Rektum cerrahisinde son dönemlerde yoğun olarak kullanılmaya başlanan da Vinci robotunun kullanımı hakkında bilgi veren ABD Austin Diyagnostik Kliniği’nden Dr. Francis Buzad, “Robotun kullanımıyla tümörün daha iyi lokalize edilip çıkarılabiliyor, ayrıca daha az kan kaybı oluyor” diye konuştu.

TEKNOLOJİK GELİŞMELERLE KRİTİK ORGANLAR KORUNUYOR
İtalya Katolik St. Cuore Üniversitesi Radyoterapi Ünitesi Başkanı Doç. Dr. Vincenzo Valentini ise şunları söyledi: “Radyoterapideki gelişmeler bizim tedavide yapabileceklerimizi de artırıyor. Diğer kanserlerde olduğu gibi rektum kanserinde de sadece tümör bölgesine yüksek doz verebiliyoruz ve pelvis içindeki rektuma yakın kritik organların korunması mümkün olabiliyor. Ayrıca, çok yeni bir teknoloji olan Truebeam kullanımı ile de tedaviden elde ettiğimiz başarı oranları arttı. Cyberknife, Truebeam gibi teknolojilerhastaların yaşam kalitesini artıyor.”