Kansere karşı aslanpençesi mucizesi

Tıpta, özellikle meme veya prostat kanserlerine yakalanma riski taşıyan gruplar vardır. Bu gruptakiler için aslanpençesi kürü bitkisel olarak en ideal çözümdür.

Meme, prostat, rahim veya lenf bezi kanserlerinden birine yakalanmaktan korkuyor musunuz? Ailenizde ve yakın akrabalarınızda, belirtilen bu kanser türleri olduğundan dolayı “Ben de risk altındayım” diye düşünüyor veya kanserin irsi olma riskinin olduğuna mı inanıyorsunuz? Bundan dolayı kendinizde bir gün bu kanser türlerinden birinin ortaya çıkabileceğinin çelişkisi veya endişesi içinde misiniz? Eğer, bu türden şüpheleriniz ve korkularınız var ise, aslanpençesi (Leontice leontopetalum) bitkisi bu konudaki şüphelerinizin ve korkularınızın cevabıdır.

Almanya Bonn Üniversitesi İnsan genetiği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Peter Propping 19 Eylül 2001 tarihinde yaptığı açıklamada genetik riskin %10 olduğunu bildirmiştir. Yani, kanserin kalıtımsal olma riski %10’dur. Bu risk grubunda olanlar genel olarak kansere çok erken yaşlarda yakalanmaktadırlar.

Aslanpençesi bitki künyesi:
Latince adı: Leontice leontopetalum
Almanca: Löwentrapp
İngilizce: Rakaf
Özellikleri:
– Meme, lenf bezi, rahim ve prostat kanserlerini önleyici,
– Hormon dengeleyici,
– Menopoz dönemi şikâyetleri,
– İyi huylu prostat büyümesini önleyici,
– Düzensiz regl dönemleri ve PMS (Post Menstrual Syndrome),
– Migreni önleyici.

Aslanpençesi, belirtilen kanser türlerine karşı aynı oranda önleyici güce sahip değildir. Yüzde olarak kendi aralarındaki oranları belirtmek gerektiğinde bu oranlar sırasıyla.

– %90 – 95 meme kanseri
– %80 – 85 lenf bezi kanseri
– %70 – 75 rahim kanseri
– %50 – 55 prostat kanseri

Aslanpençesi memleketimizde aslankuyruğu, aslankulağı ve kırkbaş olarak da bilinmektedir. Literatürde aslanpençesi üzerine çok az bilgi bulunmaktadır. Daha doğrusu bu bitki çok az araştırılmıştır.

Birbirlerinden tamamen farklı bu iki bitkinin bir tanesi benim üzerinde uzun yıllar araştırma yaptığım Leontice leontopetalum, diğeri ise Alchimilla vulgaris’dir.

Alchimilla vulgaris bitkisi, bayanların düzensiz regl dönemlerine karşı kullanabilecekleri bir bitkidir. Aynı zamanda hormon dengeleyici özelliği de vardır. Ancak, diğer özellikleri yoktur. Türkiye’de, birbirlerinden tamamen farklı olan bu iki bitkide “aslanpençesi” olarak bilinmektedir.

Aktarlarda maalesef her ikisi de aynı isim altında satılmaktadır. Satın alırken veya kendiniz toplarken kolayca ayırt edebilmeniz için, yapraklarının kenarlarına dikkat ediniz. Doğru olan Leontice leontopatalum’dur.

Her ikisinin de çiçekleri sarı renklidir. Ancak, benim bahsettiğim ve doğru olan aslanpençesinin yapraklarının kenarları düzgündür. Diğerinin (Alchimilla vulgaris) ise, yapraklarının kenarları ince testere dişlidir.

Aslanpençesi hemen hemen tüm Akdeniz bölgeleri ülkelerinde yetişmektedir. Özellikle Türkiye, Kıbrıs, Suriye, Yunanistan ve de Irak’ta bol miktarda tarlalarda gelişi güzel bir şekilde yetişmektedir.

Nisan-Mayıs aylarında çiçek açan, 50-80 cm yüksekliğinde bir bitkidir. Gölgede yetişmeyen ancak, hem nemli hem de kurak toprakta yetişebilen bir bitki türüdür. Leontice adı leontopetalum hemafrodit’tir. Yani, hem erkek hem de dişi organlarını aynı zamanda bulundurur.

Bu bitkinin toksin (zehirli) ve de herhangi bir yan tesir özelliği olmadığından hiç çekinmeden kullanılabilir. Bütün bunlardan başka alınan her hangi bir ilaçla da etkileşmesi söz konusu değildir. Aslanpençesi çiçek açtıktan kısa bir zaman sonra toplanmalıdır.

Gerek çiçeklerini gerekse de yapraklarını kısa zamanda dökmektedir. Çiçeklerini henüz açmamış ise toplanmamalıdır. Kökleri yumru şeklindedir. Bu yumrulara kesinlikle zarar vermeyiniz. Çünkü bir yıl sonra aynı yumrudan ürün alınabilmektedir. Yumrular genelde toprağın oldukça altındadırlar.

Toprak yüzeyine yakın bir seviyeden makas veya bıçakla gövdesinden kesebilirsiniz. Lütfen, köklerine (yumru) zarar vermeyiniz. Gölgede, havadar bir ortamda (örneğin balkonda) ve zemine serilecek temiz kuru bir bezin üzerinde kurutabilirsiniz. Kesinlikle naylon sergi kullanmayınız.

Aslanpençesinin kökleri hariç, yaprakları, yaprak sapları, gövdesi ve çiçekleri kullanılır. Kesinlikle köklerini kullanmayınız. Bu bitkinin en önemli özelliği birden çok şifa verici özelliğinin olmasıdır. Bunlar sırasıyla;
– Meme, rahim, lenf bezi ve prostat kanserlerine karşı önleyici ve koruyucu olmasıdır.
– Belirtilen kanser türlerinin başlangıcında ise tedavi edici gücünün olmasıdır.
– Belirtilen kanser türleri ileri aşamada ise bunları da yavaşlatmaktadır.
– Menopoz dönemindeki bayanların stres, terleme, gerginlik, depresif, ruhsal sıkıntılı durumlarında (PMS) ve de hormonlarının dengelenmesinde mucizevi etki gösterir. Düzensiz olan regl dönemlerini de düzenler.
– Prostat fonksiyonları ve prostatın sağlıklı çalışması üzerinde çok olumlu etkileri vardır.
– Böbrek fonksiyonları ve sağlıklı çalışması üzerinde çok olumlu etkileri var.
– Prostat büyümesini önleyici özelliği mevcuttur.
– Genel olarak hormon dengeleyici olmasıdır.

Meme ve prostat kanserlerinin önemli oluşma nedenlerinden biri de hormon dengesizliğidir. Meme kanserine karşı koruyucu ve önleyici olarak aslanpençesinin hormon dengeleyici gücü tabiat ananın insana sunduğu sonsuz nimetlerinden biridir.

Gerek meme ve gerekse prostat kanserlerinin ırsî (kalıtımsal) olma riski mevcut olduğundan, ailesinde ve yakın akrabalarında meme, rahim veya prostat kanseri olanların, özellikle bu bitkiyi kullanmaları çok faydalıdır. Çünkü, aslanpençesi hem önleyici hem de koruyucudur.

Aslanpençesi, menopoz dönemindeki bayanlar için bulunmaz bir imkândır. Özellikle menopoz döneminde stres, uykusuzluk, gerginlik, ruhsal sıkıntı, sinirlilik, ruhsal değişkenlik, isteksizlik, sıcak basması, sebepsiz korku ve terleme nöbetleri gibi şikâyetlerin ortadan kalkmasında aslanpençesi çayı çok büyük bir yardımcı ve destekleyicidir.

Menopoz döneminde osteoporoz ve dolaşım bozuklukları gibi somatik şikâyetlerde ortaya çıkabilmektedir. Menopoz dönemindeki tüm bu şikâyetlerin ortaya çıkış nedeninin arkasında yumurtalıkta üretilen östrojen hormon seviyesinin giderek azalması yatmaktadır. İşte, bu nedenledir ki, menopoz dönemindeki bayanlara takviye olarak östrojen hormon tedavisi uygulanmaktadır.

Strojen hormon tedavisi uzun zaman uygulandığı taktirde, meme kanseri gibi riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, bu konudaki uygulama kararını ancak, uzman bir hekim verebilir. Son yıllarda, her hangi bir yan etki ve risk göstermeyen bitkisel hormon tedavileri uygulanmaktadır.

Bitkisel hormon tedavisinde alternatif olarak başarıyla kullanılan soya, kırmızı yonca (Trifolium pratense) ve Cimicifuga racemosa bitkileridir.

Aynı şekilde menopoz döneminde olmayan her yaştan genç bayanların ağrılı, ruhsal sıkıntılı, depresif ve gerginlik içinde geçirdikleri regl dönemleri için de aslanpençesi kürü bulunmaz bir yardımcıdır. Aslanpençesi kürünü uygulayanlar, kısa zamanda ne derece etkili olduğunu gözleyebilirler.

Erkeklerin orta yaşlarından sonra korkulu rüyalarından biride iyi huylu prostat büyümesidir (benigne prostate hypertrophy). İyi huylu prostat büyümesinin en önemli dezavantajı, yaşam kalitesini (quality of life) olumsuz etkilemesidir.

Sık sık idrara çıkma, idrar kesesini tam boşaltamama, idrar yaparken uzun uzun bekleme, idrar kesesi üzerinde basınç duygusu, idrarda çatallanma, zaman zaman idrar yaparken yanma olması ve ileri safhalarda da cinsel isteksizliğin yavaş yavaş kendisini gösterebilmesi gibi problemler ortaya çıkar.

Bütün bunlar prostat büyümesinin neden olduğu sonuçlardır. İşte, iyi huylu prostat büyümesini önleyebilmek için ve de sağlıklı bir biçimde prostat fonksiyonlarının çalışmasını sağlayabilmek için aslanpençesi kürü bulunmaz ve yeri doldurulamaz bir nimettir. Yılda bir iki defa uygulanacak olan brokoli kürü de gerek iyi huylu prostat büyümesine gerekse de prostat kanserine karşı güçlü bir önleyicidir (Bakınız: Brokolinin faydaları).

Tekrar vurgulamakta büyük fayda görüyorum; bir hastalığı önlemek, hastalığı tedavi etmekten çok daha kolaydır. Hastalık ortaya çıktıktan sonra çoğu zaman vücudumuzda önemli tahribatlar yapabilmekte, yatağa düşürebilmekte veya kalıcı bazı şikâyetlerin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Sonuçta yaşam kalitesi düşmektedir.

Yaklaşık 35 yaşından sonra hem bayanların hem de erkeklerin, yılda en az bir iki defa aslanpençesi kürünü uygulamaları halinde kendilerini birçok hastalıktan korumuş olurlar. Özellikle prostat ve meme kanserine yakalanmaktan çekinen kişiler aslanpençesi kürünü zaman zaman uyguladıkları takdirde çok büyük bir oranda bu riskten kendilerini korumuş olurlar. Nasıl olsa aslanpençesi kürünü uyguluyorum, hekime ve kontrollere gitmeme gerek yoktur, sonucunu kesinlikle çıkarmayınız.

Erkeklerde prostat bezinin sağlıklı bir şekilde çalışması ve menopoz döneminde bulunan bayanların da menopoz dönemlerini sıkıntısız bir biçimde atlatabilmeleri için aslanpençesi çok önemli doğal bir yardımcıdır.

Değerli okuyucu, her sağlıklı insanda yaş durumuna göre bir gün içerisinde 50 ile 300 defa kanser hücresi oluşmakta, ancak vücudumuzun bağışıklık sistemi (immün sistem) bu hücreleri yok etmektedir.

Vücudumuzun bağışıklık sistemi herhangi bir nedenden dolayı zayıflar ise, bu takdirde kanser hücrelerini denetlemekte yetersiz kalabilmektedir. Bu yetersizliğinden dolayı kanser hücrelerinin sayılarının artmasına ve gelişmelerine engel olamaz duruma düşmektedir. Bu nedenle kansere, bağışıklık sisteminin zayıflamasının yol açabileceği bir hastalık olarak da bakılabilir. Ancak, bağışıklık sisteminin zayıflaması durumunda ortaya çıkan hastalık bir tek kanser değildir.

En genel anlamda şunu söyleyebiliriz, bağışıklık sistemi zayıflamış olanlar her türlü hastalığa karşı tehlike içindedirler. Bundan dolayı bağışıklık sistemimizin güçlü olması gerekir. Bağışıklık sistemini en iyi güçlendiren sebzeler ve meyveler arasında; brokoli, beyaz lahana, domates, kayısı, portakal ve taze beyaz üzüm bulunmaktadır.

Meme ve prostat kanserinde son 20 yıl içerisinde %100 artış olmuştur. Bilim adamları bu artışın nedeni üzerinde görüş bildirirken hemen hemen hepsinin ortak görüşü çevre faktörlerinde birleşmektedir. Çevre faktörlerinden bu konuda birinci sırayı zirai ilaçlar almaktadır.

Günümüzde ne içtiğimiz su, ne yediğimiz sebze ve meyve ne de hayvansal besinler katkısız değildir. Her biri belirli oranda eser miktarda da olsa zirai ilaç içermektedirler. Tarımda kullanılan birçok zirai ilaç hormon sistemimizi olumsuz yönde etkilemektedir. Kısaca, hormon dengemizi bozabilmektedir.

Almanya Resmi Sağlık Kuruluşları, 8 Kasım 2000’ de toplanarak en az 200 tane zirai ilaç ve sanayide kullanılan kimyasal maddenin hormon sistemini olumsuz etkilediğini ortaya koymuşlardır. Bugün Almanya’da birçok zirai ilacın kullanımı yasaklanmıştır.

Hormon sisteminin olumsuz etkilenmesi, hormon dengesinin bozulması anlamına gelir. Yukarıda belirtildiği gibi gerek prostat ve gerekse de meme kanserlerinin oluşmasında hormon dengesizliğinin rolü vardır. Hormon sistemi üzerinde olumsuz etkisi olan zirai ilaçlardan ve kimyasal maddelerden bazıları aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tarımda kullanılan zirai ilaçların olumsuz olarak etkilediği diğer bir faktör de erkeklerdeki sperm kalitesidir. Sperm kalitesi, normal sperm konsantrasyonu anlamına gelir. Normal sperm konsantrasyonu 40 milyon/ml dur. Yani, 1 mililitrede 40 milyon tane sperm var demektir. Bu sayı ne kadar düşük olursa, erkeklerin baba olma ihtimali’de o oranda azalmaktadır.

Almanya’da yapılan klinik deneyler zirai ilaçların, hareketli sperm sayısını olumsuz etkilendiğini ortaya koymuştur. Bu konuda halk sağlığı ile ilgili resmi kuruluşlar halkı, yayınladıkları dergiler ya da internet üzerinden bilgilendirmektedirler.

Tablo: Hormon sistemini olumsuz etkileyen bazı zirai ilaçlar ve kimyasal maddeler:

VinclozolinZirai ilaç
ManebZirai ilaç
ThiramZirai ilaç
ZinebZirai ilaç
LindaneZirai ilaç
Linuron (Lorox)Zirai ilaç
AtrazinaZirai ilaç
StyreneSanayide kullanılan kimyasal madde
Di-ethylhexyl phthalatSanayide kullanılan kimyasal madde
ResorcinolSanayide kullanılan kimyasal madde
AmitrolZirai ilaç
DiuronZirai ilaç
StannaneSanayide kullanılan kimyasal madde

Sanayileşmiş ülkelerde yaşayan erkeklerin genel olarak sperm kalitelerinde önemli ölçüde düşüş gözlenmektedir. Bu kısaca, sanayileşmiş ülkelerde yaşayan erkeklerin baba olabilme yüzdelerinin azaldığı anlamına gelir. Almanya’da erkeklerin %35’ inin sperm sayıları çocuk sahibi olabilmek için gerekli olan sınırın altındadır.

Erkeklerdeki sperm sayısını olumsuz etkileyen diğer bir faktör de, hamilelik dönemlerinde östrojen hormonu (diethylstilbestrol = DES) tedavisi gören anne adaylarının dünyaya getirdikleri erkek çocuklarının yetişkin dönemlerinde sperm kalitelerinin düşük olduğudur. Yani, sperm sayıları normal değerlerin altında kalmaktadır.

Sperm sayıları düşük olan erkeklerin sperm sayılarını yükselten mükemmel bir çözüm bitkisel olarak mevcuttur. Keçiboynuzu, kısa zamanda hareketli sperm sayısını yükselten özelliğe sahiptir. (Bakınız: Keçiboynuzu).

Aslanpençesinin kullanma şekli:
Aslanpençesi kür olarak kullanılır. Başarı oranı çok yüksek olan bu bitkinin önerilen kullanma şekline göre uygulanması çok önemlidir.

1. Meme, rahim, lenf bezi ve prostat kanserlerini önleyici kür:

4 – 5 gram (yaklaşık bir tutam) kurutulmuş aslanpençesi kaynamakta olan yarım litre suyun içine atılır ve hafif ateşte 12 dakika sıcaklığını kaybettirmeden demlenir. Daha sonra süzülür ve soğumaya bırakılır. Demleme işlemi tamamlandıktan sonra mutlaka süzme işleminin yapılması gerekir.

Kesinlikle demleme süresi tamamlandıktan sonra daha fazla kabın içinde bitkiyi bekletmeyiniz, süzerek bitkiyi ayırınız. Bir ay boyunca bir gün arayla (gün aşırı) bir su bardağı içilir. Bir aydan sonra 15 gün ara verilir. On beş günlük aradan sonra 6 ay boyunca haftada iki defa birer bardak içilir. Altı aydan sonra dönem dönem uygulanır.

2. Meme, rahim, lenf bezi ve prostat kanserlerini tedavi edici veya yavaşlatıcı kür:

Bu durumda hazırlanış şekli yukarıdaki gibi olup, sadece tüketim şekli farklıdır. Bir ay boyunca her gün bir su bardağı (yaklaşık 250 ml) içilir. Bir aydan sonra bir hafta ara verilir. Bir hafta aradan sonra 6 ay boyunca haftada 4 gün bir bardak (yaklaşık 250 ml) içilir. Altıncı aydan sonra haftada bir veya iki defa içilir.

3. Menopoz dönemindeki bayanlar için:

Bir no.lu kullanma şekli aynen uygulanır.

4. Bayanların regl dönemlerinin rahat geçmesi için:

Bir no.lu kullanma şekli aynen uygulanır.

5. Bayanların kadınlık hormonlarını düzenleyici kür:

4 – 5 gram (yaklaşık bir tutam) kurutulmuş aslanpençesi kaynamakta olan yarım litre suyun içine atılır ve hafif ateşte 12 dakika sıcaklığını kaybettirmeden demlenir. Daha sonra süzülür ve soğumaya bırakılır. Demleme işlemi tamamlandıktan sonra mutlaka süzme işleminin yapılması gerekir.

Kesinlikle demleme süresi tamamlandıktan sonra daha fazla kabın içinde bitkiyi bekletmeyiniz ve süzerek bitkiyi ayırınız. 45 gün boyunca bir gün arayla (gün aşırı) bir su bardağı içilir. Her defasında taze olarak hazırlanması gerekir.

Dikkat: Aslanpençesi çayı kullanırken içimini kolaylaştırmak için herhangi bir şekilde tatlandırıcı veya başka bir madde kesinlikle ilave edilmez. Yemek yedikten bir saat sonra içilir. Aslanpençesi çayını hazırlarken kesinlikle 10 dakikadan fazla demlemeyiniz.

Demleme süresi tamamlandıktan sonra süzülerek ayrılması gerekir. Hazırlanan aslanpençesinin arta kalanı buzdolabında en fazla 3 gün korunabilir. Üçüncü günden sonra kullanılmaz ve mutlaka taze olarak tekrar hazırlanması gerekir.

NOT: Hekiminizin verdiği ilaçlar var ise mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Bilmeniz gereken nokta kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

“Kansere karşı aslanpençesi mucizesi” için bir yanıt

  1. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun lupus hastalığına tavsiye edeceği bir bitki varmı, varsa nasıl uygulanmalı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek