Romatizma her yaşta görülebilir

Uzmanlara göre 200’e yakın romatizma çeşidi var. Ama günümüzde tıp, artık romatizma karşısında eskisi kadar çaresiz değil. Fakat yine de insanların dikkatli olması gerekiyor. Özellikle gençlerde oluşan enfeksiyonlar romatizmaya neden olabiliyor…

Almanya’nın Wiesbaden kentindeki İç ve Romatizmal Hastalıklar Kliniği’nin Başhekimi Dr. Wolfgang Bolten, Bunte Dergisi’nin romatizmal hastalıklarla ilgili sorularını yanıtladı…

Romatizma kelimesi eski Yunancadan geliyor. Kronik ağrı ve birçok hastalığı tanımlıyor. Tam olarak kaç tane romatizmal hastalık var?

Tıp, romatizmal hastalıkları nedenlerine göre sınıflandırıyor ve 200’ün üstünde neden var. Romatizmadan şikayet eden kimsenin kol ve bacak kemiklerinde, kas ve bağlarında, omuriliğinde ağrılar var demektir. Göz, cilt ve iç organlarda da semptonlara rastlanabilir.

Eklem romatizmasının nedenlerinin başında yıpranma mı geliyor?

Doğru. Özellikle yaşlı insanlarda eklem aşınmasına sıkça rastlanıyor. Hareketsizlik ya da kilolar yüzünden bağlarda ve kaslarda erimeler oluşuyor. Bu durumda vücut eklemlere yükleniyor. Bu nedenle kıkırdaklarda yıpranmalar oluşuyor ve kemikler birbirine sürtünmeye başlıyor. Tahriş olan doku ağrı ve yanmalarla tepki veriyor. Bu tür artroza daha çok kalça ve diz eklemlerinde rastlanır. Kadınlarda parmakucu eklemlerinde de bu tür romatizmal şikâyetler meydana gelir.

Ama sadece yaşlılar değil, gençler de romatizmadan şikâyetçi.

Evet, hatta romatizmaya çocuklarda bile rastlanabiliyor. Bu tür romatizmalara daha çok iltihaplanmalar yol açıyor. Mikroplar doğrudan eklemlere nüfus ediyor ve iltihaplanmalara, ateşlenmeye neden oluyor. Bazen iç organlarda oluşan iltihaplanmalar sonrasında da romatizmal hastalıklar görülebiliyor.

Kronik eklem romatizması kendini nasıl belli eder?

Bazı hastalar, hastalığın başlangıç aşamasında kendilerini halsiz hisseder, ateş ve eklem ağrılarından şikayet eder. Bazı durumlarda çene kemikleri de etkilenir ve söz konusu kişi çiğneme zorluğu çeker. Parmak eklemlerinde de ağrı ya da yanmalar görülebilir.

Doktorlar kandaki romatizmal faktörleri de değerlendiriyorlar.

Hastalığın sadece kandaki verilere dayanılarak teşhis edilmesi tehlikelidir. Bu değerlere fazla güvenilemez.

Tedavi için erken teşhis çok önemli değil mi?

Doğru. Çünkü bu zamana karşı verilen bir yarış ve hastalık vücuda en büyük zararı, ilk bir ya da iki yılda veriyor. Romatizma ne kadar erken teşhis edilirse, ilerlemeden durdurulma şansı yüksektir. Birçok romatizma hastası, doktora başvurmak için geç kalıyor.

Yani hastanın bir sürü ilaç içmesi gerekiyor?

Maalesef, romatizmanın tedavisi belli. Hastanın sabırlı olması gerekiyor. Her hasta için ayrı bir tedavi şeması oluşturuluyor. En az yan etkiyi ve en çok faydayı sağlayacak ilaçları kombine etmeye çalışıyoruz. Fizyoterapi de önemli. Soğuk-sıcak şokları, egzersizler ve masaj, hastanın hareket kabiliyetini artırıyor.

Balık ve sebze yiyin

Almanya’nın Obertal kentindeki Schwarzwald Kliniği’nin diyet ve bağışıklık uzmanlarından Dr. Irmgard Niestroj, doğru beslenmenin romatizma açısından önemli olduğunu söyledi. Romatizma hastalarına klinikte 3 haftalık bir kür uygulayan Dr. Niestroj’a göre et, salam, sosis ve yumurtada bulunan belli bir yağ asiti, romatizmal iltihaplanmaları körüklüyor. Bu nedenle hastalara, meyve, sebze, salata ve yağı alınmış süt ürünleri tavsiye ediliyor. Hastaya ayrıca haftada iki ya da üç kez, uskumru, ringa, somon ya da ton balığı yemesine izin veriliyor. Ayrıca hastaya E, B ve C vitamini takviyesi yapılıyor. E vitamini ağrıları ve iltihaplanmaları azaltıyor. B ve C vitamini ise E vitaminin etkisini güçlendiriyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek