Omega balık yağlarının faydaları
Yapılan araştırmalar, balık yağı tüketiminin hem fizyolojik hem de ruhsal açıdan sağlıklı olabilmek için gerekli olduğunu ortaya çıkardı.
Yapılan araştırmalar, balık yağı tüketiminin hem fizyolojik hem de ruhsal açıdan sağlıklı olabilmek için gerekli olduğunu ortaya çıkardı.
Yağlı balıklardan elde edilen ve Omega-3 yağ asitleri içeren balık yağının faydaları arasında tansiyonu düzenleme ve beyin fonksiyonlarını geliştirme de bulunuyor.
Balıkta bol miktarda bulunan Omega-3’ün yararları; kalp sağlığından beyin gelişimine, hamilelikten çocuk gelişimine kadar oldukça fazladır.
Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık tüketiminin, prostat kanserine yakalanma riskini % 60 oranında azalttığı ortaya çıktı.
Balık yağında bulunan Omega-3 yağ asitlerinin kalp sağlığını ve kalbe giden damarları koruduğu tespit edildi.
Sağlıklı ve uzun bir yaşam için nelere dikkat edilmesi gerektiği uzmanlara sorularak yapılan bir araştırma ile tespit edildi.
Uzmanlarca yapılan araştırmalar, Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu riskinin düzenli beslenme ve beraberinde alınacak Omega-3 desteği ile azaltılabileceğini ortaya koydu.
Sıkı bir karna sahip olmak için spor ve egzersizler ne kadar önemliyse dengeli ve sağlıklı beslenme de en az onlar kadar önem taşıyor. İşte uzmanların sıkı bir karna sahip olmanın garantisi olarak önerdiği 9 önemli besin maddesi ve yararları…
Özellikle yetişme çağında balık ağırlıklı beslenen gençlerin IQ seviyelerinin (zekâ düzeyi) diğerlerine oranla daha yüksek olduğu tespit edildi.
Kış aylarında zayıflayan bağışıklık sisteminin birçok hastalığa neden olduğunu ifade eden uzmanlar, ağırlıklı olarak koruyucu özelliği olan besinler tüketilerek kış aylarında hastalıklardan korunmanın mümkün olduğunu belirtiyor.
Amerikalı bilim adamları tarafından yapılan bir araştırma, birçok hastalığın önlenmesinde ve tedavisinde yararlı olan balın sarı nokta hastalığı riskini de yüzde 42 oranında azalttığını ortaya çıkardı.
Yemek kültürümüzün ayrılmaz bir parçası haline gelen baharatların yemeklerimize tat katmanın yanı sıra, vücudumuz için gerekli olan Omega-3 gibi yağ asitleri de içerdiğini belirten uzmanlar ölçülü olmak kaydıyla baharat tüketme tavsiyesinde bulunuyor.
Özellikle salgın hastalıkların yaygınlaştığı dönemlerde bağışıklık sistemini güçlendirmenin önemi giderek artıyor. Sağlıklı beslenmeden geçen güçlü bir bağışıklık sistemi için sofralardan eksik edilmemesi gereken mucize kaynağı 10 besin ve yararlarını bu yazımızda bulacaksınız…
Badem, bir Omega-3 kaynağı olarak; kalp ve damar dostudur. Kan pıhtılaşmasını ve damar sertliğini önler. Tansiyonu düşürür, şeker hastalarında riski azaltır. İşte daha badem yememizi gerektirecek 9 önemli şey…
Düzensiz bir hayat, yorgunluk, sinir bozukluğu, şiddetli romatizma veya meydana gelen kalp hastalıklarından kendinizi korumanız mümkün. Uzmanlar, bunun sırrının Akdeniz diyetinde saklı olduğunu söylüyor…
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Kaynaş, üzüm çekirdeğinin içerdiği Omega 3 ve Omega 6 yağ asitlerinin kanser oluşumunu önlediğini söyledi. Kaynaş, ayrıca üzüm çekirdeğinin kalp damar ve şeker hastalarına şifa olduğunu, bu nedenle bu meyvenin çekirdeğiyle birlikte tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Oda sıcaklığında sıvı halde olan doymamış yağların büyük çoğunluğu bitkisel kaynaklıdır. Doymamış yağ asitlerinde bir veya daha fazla karbonun birer bağı hidrojenle bağlanmamıştır. Tekli ve çoklu yağlar olarak ikiye ayrılırlar. Tekli doymamış yağ asitleri insan vücudunda sentez edilebilir.
Kalp yetmezliği sorunu olan her 100 kişiden 15’inin şişman olduğuna dikkat çeken uzmanlara göre kilo fazlalığı olan insanlarda kalp kendini koruyamıyor. Uyku apnesi yapan şişmanlık rahatsızlıklarında vücut kitle endeksi 30’un üstü olanları kalp yetmezliği bekliyor.
İngiliz uzmanlar beynin egzersiz, vitamin ve mineral içeren besin maddelerine ihtiyacı olduğunu belirterek, yaptıkları araştırmalarla hafızayı kuvvetlendirmenin yollarını tespit etti.
Uzmanlar yoğun ve stresli iş hayatına sahip kişilerin unutkanlık sorunu yaşama ihtimallerinin çok yüksek olduğunu söylüyorlar. Ve bu tip ortamlarda çalışanların unutkanlık problemini, disiplinli ve programlı yaşam tarzının benimsenmesiyle aşabileceklerini belirtiyorlar.