Kadınların sıklıkla karşılaştığı menopoz sonrası damar sertliği rahatsızlığı riski, soyalı yiyeceklerin tüketilmesi ile azaltılabiliyor.

Sıfır beden olabilmek için rejim yapan genç kızların kemiklerinin zayıflama riskiyle karşı karşıya olduğu bilim adamları tarafından yapılan bir araştırma ile ortaya çıktı.

Tıp dünyasında, kadınlar için menopoz ve kanser tedavisinden sonra da anne olmayı sağlayacak tarihi bir adım atıldı. Yumurtalık nakli ameliyatı ile artık menopoz sonrası da anne olmak mümkün…

Haftada 3 saatlik orta derecede egzersiz, kandaki östrojen miktarını düşürerek meme kanseri riskini azaltıyor.

Menopoz öncesindeki her 3 kadından, menopoz sonrasında ise 2 kadından 1’inde idrar kaçırma sorunu görülüyor. Ancak kadınlar utandıkları için doktora gitmek yerine sorunla yaşamaya çalışıyor.

“Her tarafım ağrıyor”, “Sabah uyanamıyorum”, “Sürekli yorgunum” diyorsanız orta yaş hastalığına yakalanmış olmanız ihtimali var. Çağın hastalığı ‘fibromiyalji’ dünyada yaşanan ekonomik krizle birlikte tetiklendi! ‘Her tarafım ağrıyor’, ‘sabahları uyanamıyorum’, ‘sürekli yorgunum’ diyenlerin sayısı ekonomik krizden sonra arttı. Özellikle kariyer kadınının muzdarip olduğu ve ‘orta yaş’ hastalığı olarak bilinen fibromiyaljiklerin arasına ‘gençler’ de katıldı.

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eftal Yücel, yaşlılarda kemik yıkımına bağlı kırık riskinin yüksek olduğunu belirterek, “Bunun için 65 yaşından sonra her yıl güneş ışığının az olduğu kış mevsimine girmeden ekim ayında 1 ampul Devit-3 içilmesi uygun olacaktır” dedi.

Uzmanlar, fındık yağının diğer bitkisel sıvı yağlara oranla hatırı sayılır derecede faydalarının olduğunu söyledi. Damarların sertleşmesini ve daralmasını engelleyerek kalbi koruyan fındık yağı aynı zamanda kemik erimesini de yavaşlatıyor.

Son yıllarda yapılan çalışmalarda fındıkta çok yüksek düzeylerde bulunan tek çift bağlı doymamış yağ asidi oleik asidin kanda kolesterolün yükselmesini önlediği ve böylece kalp-damar hastalıklarına karşı korucu etki gösterdiği belirtilmektedir.

Yapılan araştırmalar, kadınların yüzde 75’inin adet döneminde, bu döneme özgü değişiklikler yaşadığını, iş ve sosyal yaşamlarının da bu değişikliklerden olumsuz yönde etkilendiğini ortaya çıkardı.

Çocukluk ya da yetişkinlik döneminde ekonomik sıkıntı çeken kadınların erken menopoza girme riskinin arttığı belirlendi.

Menopoz dönemlerinde kadınların bol bol yürüyüş yapmaları tavsiyesinde bulunan uzmanlar, menopoz belirtileri başlayan kadınların mutlaka doktor kontrolünden geçmeleri gerektiğini söylüyor.

ABD’li bilim adamları tarafından yapılan araştırmalar, menopoza giren kadınların en büyük şikayetlerinden olan ateş basmalarının meme kanseri riskini & 50 oranında düşürdüğünü ortaya çıkardı.

İdrar kaçırma, menopoz dönemi ve sonrasında kadınların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren en önemli problemlerden biri haline gelmektedir.

Yapılan araştırma ve incelemeler, doğumdan sonra 6 ay boyunca süt vermenin anneyi gebelikten koruduğunu ortaya çıkardı. Adet görme, ek mamalara geçme ya da bebeği sütten kesme gibi durumlar ise koruyuculuğu azaltıyor.

El bileğinin aşırı kullanılması sonucu ortaya çıkan Karpal Tünel Sendromu, bazı metabolik hastalıklarda da ikincil olarak görülebilir.

Uzmanlar, daha önceden düşük benlik saygısı ve yaşantısından yeterince hoşnut olmama gibi psikolojik zorluklar yaşayan kadınların, menopozdan daha çok etkilendiğini ve bu gibi durumlarda muhakkak önlem almalarını belirtiyor.

Menopoz nedeniyle fiziksel sorunlar yaşayan kadınların büyük bir bölümü bu dönemde depresyona giriyor. Depresyona sürükleyen nedenlerin başında cinsel isteksizlik geliyor.

Çoğu zaman menopoz dönemlerinde kadının ruh sağlığındaki bozulmalar eşini de etkiliyor ve cinsel yaşamda sıkıntıların yaşanmasına da neden oluyor. Oysa menopoz döneminde ruh sağlığını korumak için alınabilecek önlemler mevcut. İşte bunlardan birkaçı…

Göbek ve bel çevresinde biriken yağlar çoğu zaman metabolik bir soruna işaret eder. Bu kişilerin çoğunda insülin direnci sorunu vardır.