Aspirin kanser ilaçlarının etkisini artırabilir
Uzmanlar, aspirinin kanser tümörlerinin bağışıklık sisteminden saklanmasını önleyerek kanser ilaçlarının etkisini artırabileceğini belirtiyor.
Uzmanlar, aspirinin kanser tümörlerinin bağışıklık sisteminden saklanmasını önleyerek kanser ilaçlarının etkisini artırabileceğini belirtiyor.
Çocuğun kanser tedavisinde tedavi gören çocuğun anne-babalarının davranış ve tutumları, hastanın psikolojik durumu üzerinde oldukça önemli etki yapıyor.
Kanser tedavisi için yapılan araştırmalarda kanserli hücreleri öldürmeden sadece kanser tümörünün bulunduğu alanı tedavi eden bir ilaç geliştirildi.
Kolorektal kanserler de diğer kanser türleri gibi erken teşhis edildiğinde tedavi edilme ihtimali artan kanser türleri arasında yer alıyor.
Soyanın içinde bulunan östrojen hormonuna benzer etkideki maddeler, meme kanserine ve endometrium kanserine yol açabiliyor.
Bağırsak kanserinin önlenmesinde etkili olan sebzelerin başında turpgiller familyasına mensup sebzeler, özellikle de lahana, karnabahar, brokoli ve brüksel lahanası bulunmaktadır.
Kanser hastalığının önlenmesi veya tedavi edilmesi amacıyla yapılan tümör aşıları, diğer sağlam hücrelere zarar vermeden kanserli hücrelerin yok edilmesini kolaylaştırıyor.
Tıp dünyasında, kadınlar için menopoz ve kanser tedavisinden sonra da anne olmayı sağlayacak tarihi bir adım atıldı. Yumurtalık nakli ameliyatı ile artık menopoz sonrası da anne olmak mümkün…
Kolon kanserinin belirti vermeden uzun süre sessizce ilerlediği bir hastalık öncesi dönemin olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu nedenle kolon kanserinin belirti vermesini beklemeden düzenli olarak kontrolden geçmek gerektiğini belirtiyor.
Yüzyıllardan beridir tedavi amaçlı da kullanılan müzik, depresyon, anksiyete ve stres gibi birçok hastalığa iyi geliyor. Müzik eşliğinde yapılan kanser tedavilerinde hastaların daha az kaygı duyduğu ve ağrıları azalttığı belirtiliyor.
Kanser tedavisi sonrasında duygusal olarak hastalığın etkilerinden kurtulmak ve yeni yaşama adapte olmak zaman alabiliyor. Kanseri yenmek kadar, kanser sonrası yeni yaşama uyum sürecini de çok iyi yönetmek gerekiyor.
Bilim adamları, yaptıkları araştırmalar sonucu fazla kiloların ve obezitenin meme kanserinin nüksetmesine sebep olduğununu tespit etti.
Bilim adamları tarafından yapılan araştırmalar, tümörlerin tekrar ortaya çıkmasından tümörlerdeki hücrelerin sorumlu olduğunu ortaya çıkardı.
Türk bilim adamları tarafından üretilen yapay genler sayesinde, kanser tedavisinden aşı üretimine, endüstriyel atıkların temizlenmesinden enerji üretimine kadar birçok alanda faydalanılabileceği bildirildi.
C vitamininin kanser önleyici özellikleri yeniden gündeme getirildi. C vitamininin (askorbik asit) hücre çoğalmasıyla ilgili genler üzerinde önleyici etkide bulunduğu belirlendi.
Bakteriler, birçok etken maddeye sahip olan bitkisel antibiyotiklere karşı bağışıklık geliştiremediğinden, hastalıkların tedavisinde uzun yıllar aynı şekilde etkisini korur. Bu nedenle uzmanlar, hastalıkların tedavisinin bitkilerle desteklenmesi gerektiği görüşünde birleşiyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kayseri’ye her gittiğinde mutlaka tadına baktığı, köşkte eksik etmediği Kayseri’nin geleneksel şerbeti gilaburu, tam anlamıyla şifa kaynağı.
Meme kanseri diğer kanser türleri gibi o dokuda bulunan hücrelerin anormal biçimde çoğalmaları yoluyla vücudun savunma mekanizmasını etkisizleştirmesi halinden ötürü oluşur. Hiçbir kanser türü gibi meme kanseri de ‘normal’ bir hastalık değildir. Günümüzde meme ve diğer kanser türlerinin artışının çevre kirliliği, kimi ilaç ve kimyasal atıkların hormonlar üzerindeki tahmin edilemez etkileri, stres ve depresyon gibi psikolojik faktörlerden ileri geldiği düşünülmektedir.
20. yüzyılın başlarında bağışıklık sisteminin kanserli hücrelere karşı mücadele ettiği teorisi kabul görmüştü. Fakat yapılan araştırmalar bu teoremin doğru olmadığını ortaya çıkardı.
Kolorektal kanserlerin, daha anlaşılır deyimle bağırsak kanserlerinin, hem kadın hem erkeklerde üçüncü sırada rastlanan bir kanser türü olduğuna dikkat çeken uzmanlar, çok sık rastlanan ama erken tanı ile rahatlıkla önlenebilen bir kanser olduğunu belirtiyor.