Bahar yorgunluğuna karşı önlem alın

İlkbahar ayları havaların ısınmaya başlaması ve doğanın uyanışı ile beraber birçok insanın kendini daha iyi hissettiği bir dönem olmakla beraber bahar yorgunluğu, halsizlik ve isteksizlik gibi problemler de hissedebiliyor.

Uzmanlar, her mevsimin yoğun hastalıklarının kendine özgü olarak farklılık gösterdiğini, örneğin kışın üst solunum yolu enfeksiyonlarının, yaz aylarında ise bağırsak enfeksiyonlarının daha sık görüldüğünü belirtiyor.

Bahar yorgunluğu, halk arasında sık kullanılan bir terim olup, iklim değişikliğinin vücutta yarattığı yorgunluk hissi olarak tanımlanabilir. Aslında birçok nedenin bir araya gelerek yarattığı bir tablodur. Dr. Bülent Yardımcı, yorgunluk hissinin yanında uyku düzensizliği, iştah azalması, kas krampları, eklem ağrıları ve bayanlarda adet düzensizliği gibi belirtiler olabileceğini belirtiyor.

Bahar yorgunluğuna karşı alınacak önlemler

Bahar yorgunluğunun önlemleri daha bahar gelmeden alınmalıdır. İlk yapılması gereken şey, beslenme düzeninin ayarlanmasıdır. Her zaman sağlıklı beslenmeyi önermekle beraber, çoğumuz kış aylarında daha kalorisi bol, taze sebze ve meyveden fakir bir beslenme programı uygularız. Bu tarz beslenmeler kilo almamıza neden olur ve kalorisinin yüksekliğine rağmen enerji açısından daha kötüdür. Öncelikle beslenmedeki sebze ve meyve miktarı arttırılmalı, yağ miktarı düşürülmelidir.

Bir öğünde çok miktarda yemek yerine, ara öğünlerin olduğu düzenli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Katkı maddelerini fazla miktarda içeren, yoğun kalorili, tuz ve yağdan zengin, pasta, kek, cips, tuzlu kuruyemiş vb. gıdalardan uzak durulmalıdır.Yüksek oranda glukoz içeren tatlı yiyecek ve içecekler daha az tüketilmelidir. Yeterli sıvı tüketimi de önemlidir. Günlük sıvı tüketimi ortalama 2 lt ve üstü olmalıdır. Çoğunlukla da su tercih edilmelidir. Süt ve süt ürünleri de tüketilebilir.

Kış aylarının diğer bir riski hareket azlığıdır. Hava şartları ve günün kısa olması hareketimizi kısıtlar. Yapılması gereken şey kış aylarında da özellikle yürümenin tercih edilmesi, imkân varsa spor yapmaya devam etmektir. Fakat günlük pratikte spor yapma oranının daha az olduğunu görmekteyiz. Kış sonuna doğru günün uzaması ve havanın biraz daha sıcak olmasından yararlanarak düzenli bir yürüyüş programı yapabiliriz. Hafta içinde fırsat buldukça, hafta sonlarında ise düzenli olarak yapılacak egzersizler ve spor aktiviteleri daha dinç olmamızı sağlayacaktır. Düzenli spor yapanlarda bahar yorgunluğunun daha az görüleceği muhakkaktır.

Ruhsal stresler bahar yorgunluğunun diğer bir nedenidir. İş hayatının kış aylarında daha yoğun olması, stres birikimine neden olmakta, fiziksel değişimlerin yaşandığı mevsim dönümlerinde sıkıntı hissi ve depresyona eğilim artmaktadır. Stresi azaltabilecek spor faaliyetleri, sosyal aktiviteler ve dış ortamda daha çok zaman geçirme yararlı olacaktır. Güneş ışınlarının ve aydınlığının ruhumuza olumlu etkileri olduğunu unutmamak gerekir.

Uyku düzeninin sağlanması diğer önemli bir konudur. Alışık olduğumuz uyku düzenini değiştirmemeliyiz. Herkesin ihtiyacı olan uyku miktarı farklıdır. Bahar aylarına girerken uyku düzeni bozulabilir. Alışık olduğumuz saatte yatağa gitmemiz ve ihtiyacımız kadar uyumamız gerekmektedir. Az uyumak kadar, aşırı uyku durumu da kendimizi daha kötü hissetmemize neden olabilir.

Alerji, kalp damar hastalığı, astım ve şeker hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları olanların ise mevsim dönümlerine girerken doktor kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir. Çünkü bu hastalarda oluşabilecek komplikasyonlar, bahar yorgunluğu gibi algılanabilir. Ayrıca ilaç tedavilerinin yeniden düzenlenmesi ile bu dönemi daha rahat geçirebilirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek