Panik atak

Panik atak, hiç beklenmedik zamanlarda ve yer mefhumu gözetmeksizin herhangi bir yerde ortaya çıkan kaygı ve korku nöbetleridir.

Panik atak, başta “Panik Bozukluk” olmak üzere, birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı fiziksel hastalıklarda (Tiroit bezinin aşırı çalışması, kan şekeri düşüklükleri, enfeksiyon hastalıkları, kansızlık gibi…) görülebilir.

Panik atak nöbetleri

Panik atak; yoğun kaygı, bunaltı, korku karışımı ruhsal bir nöbettir. Bu nöbet kişiye öylesine yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaşatır ki, kötü bir şey olacağı veya sonunun geldiğini, öleceğini hisseder.

Ölüm korkusu fırtınasını yaşayan insan, doğal olarak o ortamdan ve durumdan kaçma, uzaklaşma davranışı gösterir, bir an önce yardım alınabilecek bir sağlık kuruluşuna müracaat edilir. Çoğu kez de hastane, doktor gördüğünde kişide rahatlama olur ve nöbet geçebilir.

Panik atağın hissettirdikleri

Panik atağı yaşayanların bazıları, o esnada kalp krizi geçirdiklerini ve öleceklerini hissederler. İlk defa hayatla ölüm arasındaki o ince çizgide, kendisini ölüme yakın hisseden kişi, büyük bir korku ve dehşet yaşar. Bazısı o an kim varsa, ona vasiyetini söyler.

Panik atak geçirenler, telaş ve kaygıyla bir an önce acile-doktora yetişmek için etrafına yalvarır. Kimisi aklını kaçıracağını, felç geçireceğini, kontrolünü yitireceğini, düşüp bayılacağını hisseder.

Panik atak geçtikten sonra; kişi üzerinden kamyon geçmiş gibi hisseder. Müthiş bir yorgunluk, isteksizlik, sese, gürültüye, kalabalığa, ışığa karşı tahammülsüzlük ortaya çıkar.

Panik atak nöbeti esnasında ne yapılmalı?

Panik atak nöbeti esnasında yatmak ve dinlenmek en iyi bir seçim olur.

Panik atak nöbeti esnasında hastanın yanında güvendiği birisi olsun ama soru sormasın, fazla konuşmasın istenir. Çünkü bu tür davranışlar zaten bir “harpten çıkmış” olarak nitelendirilen panik atak hastasını daha da yorar.