Ağız sağlığını koruma ipuçları

Dr. Mehmet Öz, ağız içinde bulunan bakterilerin hangi hastalıklara neden olabileceğini ve ağız sağlığınızın korunması için yapılması gerekenleri anlattı. İşte Dr. Mehmet Öz’ün ağız sağlığını korumak için verdiği ipuçları…

Ağzınız hastalık belirtisi olabilir

Ağzınız size sağlığınız ile ilgili önemli bilgileri veriyor olabilir. Gözleriniz ruhunuza açılan bir pencere olabilir ancak ağzınız hastalıklara açılan bir kapıdır. Diş kaybı ile kalp krizi arasındaki ilişkiyi anlayabilmek zor olabilir ancak ağzınızın içindeki belirtiler birçok hastalığın habercisi olabilir.

Dişetleri

Genellikle birçoğumuz ağzımızın içinde yer alan bakterilerden endişelenmeyiz ama kötü olasılıkla bakteriler diş eti ceplerinde birikebilir. Bu da; şişme, kabarma, kanama ve kemik kaybına sebep olur. Bunun sonucunda dişinizi kaybedebilir veya düşürebilirsiniz.

Diş eti hastalığı olan kişiler (periodontal ve diş eti iltihap) 500 çeşit bakteriyi ağzında bulundurabilir. Bu bakteriler küçük kan damarlarına girebilirler, oradan da vücudun diğer bölgelerine ulaşabilirler. Böylelikle toksinleri yayabilir, damarlara ve organlara hücum eden inflamatuar kimyasalları tetikleyebilirler. Dişeti hastalıkları ve diş kaybı günümüzde koroner damar hastalığı, endokardin inflamasyonu, akciğer iltihabı, diyabet ve inme gibi rahatsızlıkların habercisi olarak bilinmektedir.

Periodontal (diş etlerinde bulunan) bakteriler, erken doğum ve düşük tehlikesi yaşamış olan kadınların ağızlarında ve amniyotik sıvılarında da saptanmış olup, bebeklerde düşük doğum kilolarına etki eden faktörler arasında da yer alabilmektedir.

Nefes testleri

Nefes kokunuz aslında size birçok şeyi söylüyor olabilir. Kötü kokan nefese % 90’dan fazlası, takma dişler ve dilin altındaki diş eti ceplerinde yaşayan bakteriler sebep olur.

Ağız kanseri, akciğer kanseri, bazı kan kanserleri (lösemiler) ve Sjögren sendromu gibi ağız kuruluğu sendromları bakterilerin fazla üremesine neden olduğu gibi bu da beraberinde nefes kokusunu getirir. Bazen de bir sistemik hastalık, ağızda belirgin kimyasal kokulara neden olabilir.

– Tatlı ve meyve tadında koku kontrolsüz şeker hastalığını gösterir.

– Amonyak kokusu karaciğer rahatsızlığını gösterir.

– Balık gibi idrar kokusu kronik böbrek yetmezliğini gösterir.

– Dışkıya benzer koku ise bağırsaklardaki tıkanmayı gösterir

Nefesinizin kokusunu anlamak için, güvendiğiniz bir arkadaşınıza sorun ya da elinizi yalayıp, salyanızı koklayın. Birinin nefesi kötü kokuyorsa ve bunu söylemiyorsak, aslında sağlıklarını tehlikeye atıyoruz demektir.

Dilimizdeki uyarılar

Dildeki değişiklikler de bazı hastalıkların uyarıcısı olabilir. Soluk, yumuşak, yassı ve zaman zaman gevşek bir dil, demir ve B12 eksikliğine işaret edebilir ki bu da genel kan düzensizliği ve demir eksikliğine bağlı aneminin habercisidir.

Crohn hastalığı ve ülseratif koliti olan kişilerin ağızlarında minik yaralar tespit edilebilir. Dil, koyulu açıklı bölgeleri olan coğrafi bir haritaya benziyorsa, bu durum Psoriasis (sedef hastalığı) veya Diskoid Lupus Eritematozus (kronik deri veremi) gibi otoimmün bozukluklara işaret edebilir. Ağızda sık sık tekrarlanan aftlar, Yeast Kandida enfeksiyonunun aşırı fazlalaşması olan pamukçuğa işaret edebilir ve bu da diyabet hastalığının (şeker hastalığı) belirtisi olabilir. Dilin çilek gibi kızarıp şişmesi ve üzerinde beyaz bir tabaka ile büyük kırmızı yumruların oluşması, Kawasaki hastalığının belirtisidir.

Dişimizin söyledikleri

Dişlerde satine çatlaklar diş gıcırdamasına sebep olur ki bu da uyku bozukluklarına ve ya zihinsel strese sebep olabilir. Bulimia olan kişilerde, mide asit saldırılarından kaynaklanan kusmalardan dolayı ön dişlerde mine kaybı meydana gelir.

“Ağız sağlığını koruma ipuçları” için bir yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek