Bel fıtığının belirtileri ve tedavisi

Bel fıtığının belirtileri ve tedavisi

Uzmanlar, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen bel fıtığının belirtileri ve tedavisi hakkında merak edilen noktaları açıkladı.

Artık kadınlarda daha sıklıkla görülen bel fıtığı, bacaklara baskı yaparak şiddetli ağrılara, ayak başparmağında güç kaybına ve karıncalanmaya neden olabiliyor.

Uzmanlar, bel fıtığının belirtileri ve tedavisi hakkında merak edilen soruları cevaplandırdı.

Bel kayması veya disk kayması olarak bilinen bel fıtığında, aslında kayan bir şey yoktur. Kemiklerin, omurgaların arasında, disk denilen yapılar ve diskin ortasında bir çekirdek vardır. Çekirdeğin etrafında da onu koruyan bir yapı bulunur. Bel fıtığı, bu çekirdeğin yer değiştirmesi ve etrafındaki dokunun dışa çıkmasıdır. İlerlemiş durumda, bacağa doğru giden sinirleri bastırabiliyor. Buna da siyatik ağrısı deniliyor ve bacakta güç kaybı, karıncalanma ve şiddetli ağrı olabiliyor. Bazen bu çekirdek, omuriliği de bastırarak, idrar kaçırmaya neden oluyor. Bunlar acil ameliyat gerektiren durumlardır.

Bel fıtığının belirtileri

Sinir Beyin ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. Bekir Gökben’e göre, bel fıtıkları genelde erkeklerde daha sık görülüyor (yüzde 60-65). Ancak, kadınların çalışma hayatında daha fazla yer alması ile bu oran yavaş yavaş değişmektedir. Hastalığın en sık görüldüğü devre 30- 50 yaşlar arasıdır. 18 yaşından önce görülme oranı yaklaşık yüzde 1 civarındadır, keza 60 yaşından sonra da oldukça az görülmektedir.

Eğer;
– Kalçaya ve bele vuran ağrılardan şikayet ediyorsanız
– Ayak başparmağında ve kısmen öbür parmaklarda da kuvvet kaybı ve karıncalanma varsa
– Bacağınızda güç kaybı, karıncalanma ve şiddetli ağrı varsa
– Ağrı karakteristik olarak oturmak, dolaşmak, öksürmek, hapşırmak ve gerilmekle artıyorsa, hemen bir uzmana görünün.

Bel fıtığı tanısı ve tedavi

Bel fıtığı tanısı konuldu, bize ne öneriyorsunuz? Tedaviyi nasıl seçelim? Yoksa hemen gidip ameliyat mı olalım?

“Aynen boyun fıtıklarında olduğu gibi, çok özel bazı durumlar dışında, bel fıtığında da cerrahi girişim en son çaredir. Bu özel durumların başında, ayak parmaklarında süratle ilerleyen güç kaybı veya idrar yapmada zorluk veya idrar kaçırma hali gelir. Bu gibi hallerde, mümkün olan en kısa zamanda hastayı opere etmek gerekir. Gecikme durumunda, yukarıda belirttiğimiz problemler kalıcı bir hal alabilir.

Çok sık duyduğumuz ‘Eğer hemen ameliyat olmazsan felç olursun’ tabiri, maksadının çok üzerinde bir ifadedir. En sık gördüğümüz L4-5 diskinde veya daha az rastlanan L3-4 diskinde söz konusu olan felç, ayak baş parmağında ve kısmen öbür parmaklarda da izlenecek kuvvet kaybıdır. Bunun en son aşaması da ‘düşük ayak’ dediğimiz tablodur. Ancak algılanan ya da algılanması sağlanmaya çalışılan tablo, belden aşağısının felç olması şeklindedir.

Eğer yukarıda belirttiğimiz özel haller yok ise, tıbbi tedavi süreci başlamalıdır. Burada, sert yatak istirahatinin yanında, ağrı kesiciler, adale gevşeticiler, antienflamatuar ilaçlar, dışarıdan sürülen pomatlar, zaman zaman sakinleştirici ilaçlarla desteklenen bir tedavi süreci söz konusudur.

Düzenli aralıklarla kontrol edilen hastalar, bu aşamada fizik tedavi uzmanlarınca değerlendirilip, çeşitli fizik tedavi yöntemleri ile de hastalara yardım edilmeye çalışılır.

Hasta bu tedavi sürecinde kendisi de gerekli dikkati göstererek, kendisini koruyarak, hekime yardımcı olmalıdır. Eğer tıbbi tedavinin uygulanması sırasında, hastanın gayretine ve tedavinin yeterliliğine rağmen hastaya yardımcı olunamıyor ise, nörolojik kayıpları artıyor ise, artık cerrahi seçeneğini düşünmenin zamanı gelmiş demektir. Hastanın kendisinin de, ‘Artık benim ameliyat olmam gerekiyor’ şeklinde bir kanıya varması, ameliyat endikasyonu için çok önemlidir, başarılı bir cerrahi için ilk ve en önemli şartlardandır.”

Ameliyat gündeme geldi. Son günlerde radyolar bile bel fıtığı ameliyatı reklamını yapıyor. Sanki çok kolaymış gibi bir hava var, durum gerçekten böyle midir?

“Bu sorunuz çok yerinde, hakikaten ben bile böyle bir havaya inanıyorum. Üzerine basa basa, önemle söylüyorum ki; bel fıtığı ciddi bir hastalık, ameliyatı da çok ciddi bir ameliyattır. Her vaka, kendine has özellikler gösterir. Bazen öyle vakalar olur ki, saatlerce uğraşır ve yine de içinizin rahat ettiği bir ameliyatı yapamayabilirsiniz.

Başarılı bir bel fıtığı ameliyatı için

Hastanın tanısı doğru konulmalıdır, şikâyetlerin gerçek sebebi bel fıtığı olmalıdır.

Hasta, cerrahi öncesinde, usulüne uygun ve yeterli bir konservatif tedavi görmüş ve bundan sonuç alamamış olmalıdır.

Hasta da, doktor da artık ameliyatın kaçınılmaz olduğuna, başka bir çare kalmadığına inanmış olmalıdır.

Hasta ile mutabık kalmış isek, hasta için en uygun yöntem saptanmalı ve anlayabileceği bir şekilde kendisine yapılacak ameliyat anlatılmalıdır. Gerçi zaman zaman ameliyat sırasında karşılaşılan tabloya göre ameliyat stratejimizi değiştirdiğimiz vakalar pek çok da olsa, ameliyat öncesi bir planın olması yerindedir.

Ameliyat hiçbir zaman hafife alınmamalı, olabilecek yan etkiler, komplikasyonlar hastaya anlatılmalıdır. En iyi ameliyat, mevcut anatomi ve fizyolojiye en az zarar vererek yapılan ameliyattır.

Son zamanlarda bel fıtığı ameliyatlarında, lazer, endoskop ve benzeri yöntemler kullanılarak, hastaların ameliyatın olduğu gün evine gittiği, 3 gün sonra işine başladığı gibi sansasyon yanı ağır basan haberleri yaygın olarak duyuyoruz. Bu tür söylemler, hekimlik etiği yönünden hoş olmadığı gibi, hastaları da hastalıklarını çok önemsiz görmeleri yolunda maniple etmektedir.

“Bel fıtığının belirtileri ve tedavisi” için 3 yanıt

  1. Belimde Devamlı ayaklarımı hiç etkilemeyen ağrı vardı ve Bel fıtığı başlangıcı dediler ilaç iğne derken 2 sene sonraki Mr da Ameliyat dediler Microcerrahi Ameliyat oldum sonrası 15 gün çok rahat gezdim yürüdüm yattım daha sonra belimde ağrı oluşmaya başladı derken ve evde 2 3 kez ayaklarımın üzerine düştüm yani yürüyemez oldum Doktoruma gittim ve korktu Kontrastlı Mr çekildi Mrda korkulcak birşey olmadığını Melox iğne Antibiotik ve Capril Ağrı kesicilerle 10 gün sonra düzeldim Allaha Şükür fakat bu sefer kalçadan dize kadar karıncalanma uyuşma oluyor hocam dedim yeniden doğurtmuyoz dedi espiriyle, Ameliyat olalı 1.5 ay oldu bu karıncalama uyuşukluk normalmi sizce iğnelerden sonra böyle bişey oldu bu zamanla geçermi yoksa tekrar edebilirmi anlamındadır acaba.

  2. merhabe ben 14 yaşındayım dün fitnesse gittim ve dambıl kaldırdım o an bişey hissetmedim çok az zaman geçince biraz ağrı hissettim ama durulmıyacak kadar değil sonra eve gidince ayak bileğinde ve üstünde çok ağrı oluştu ama ona rağmen rahatça hareketler yaptım. bugün de spora gittim bir saate yakın koştuk aletler çalıştık hiç zorlanmadım eğilirken çok hafif belim ağrıyor. acaba doktora görünmeme gerek var mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek