Diş sağlığı anne karnında başlıyor

Diş sağlığı anne karnında başlıyor

Bebeğin sağlıklı bir diş yapısına sahip olabilmesi için anne adayının ağız ve diş sağlığının, doğum öncesi ve doğum sonrasında takip edilmesi gerektiği belirtiliyor.

Uzmanlar, bebeğin sağlıklı bir diş yapısının olabilmesi için anne adayının ağız ve diş sağlığının, doğum öncesi ve doğum sonrasında takip edilmesi, doğum sonrasında da gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi.

Türkiye genelinde çeşitli bölgelerde yapılan tarama çalışmalarında, okul çocuklarında yüzde 60′ın üzerinde çürük tespit edildiğini ifade eden Gazi Üniversitesi (GÜ) Diş Hekimliği Fakültesi öğretim üyesi ve Türk Pedodonti Derneği Ankara Şube Başkanı Prof. Dr. Tezer Ulusu, dişlerdeki çürüğü azaltma yönünde çok iyi düzeylere gelen ülkeler olduğunu belirtti.

Ulusu, ”ABD, İngiltere, Finlandiya, İsveç, Norveç ve Malezya gibi ülkeler, çocuklarda ortalama diş çürüğünde düşüş sağladı. Bu ülkelerde anne, hamileliğinden itibaren takip ediliyor, eve ziyaretler yapılıyor, bebek ağız diş sağlığı ve çocuk ağız diş sağlığı programları ile okul çocuğu ağız diş sağlığı programları uygulanıyor. Hatta Finlandiya’da halkın dişle ilgili sağlık problemi çok azaldığı için diş hekimliği fakültesi kapatıldı” dedi.

Hamilelikte beslenme ve radyasyonun süt dişine etkisi

Bebeğin sağlıklı bir diş yapısının olması için öncelikle anne adayının sağlıklı beslenmesinin önemine değinen Ulusu, ”Hamilelik döneminde kalsiyum, fosfor, protein ve vitaminlerden zengin bir beslenme rejimi uygulanmalı” dedi.

Ulusu, hamilelik döneminde radyasyona maruz kalma, kullanılan ilaçlar gibi etkenlerin süt dişleri açısından, doğumdan sonra bebeğin beslenme şekli, geçirilen hastalıklar, kullanılan ilaçlar gibi etkenlerin de kalıcı dişler açısından etkili olduğunu kaydetti.

Annenin ağzındaki bakteriler bebeğe geçebilir

Anne sütünün bebeğin gelişimi için çok önemli olduğunu ve asla ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Ulusu, anne sütünden alınan bir komutla, annenin ağzından geçen çürük oluşturucu bakterilerin bebeğin ağzında kaldığını, baba ya da diğer kişilerden alınan bakterilerin ise dışarı atıldığı şeklinde ciddi çalışmalar olduğunu söyledi.

Ulusu, anne adayının hamile kalmadan önce ağız ve diş sağlığı ile ilgili tedavileri yaptırması gerektiğine işaret ederek, anne adayının dişlerinde gerçekleştirilen uygulamalarla annenin ağzındaki çürük yapıcı bakteri sayısının azaltıldığını belirtti. Ulusu, ”Böylece, bebek doğduktan sonra annenin ağzındaki çürük yapıcı bakterilerin, çocuğun öpülmesi, emziğini ya da kaşığını önce kendi ağzına alıp sonra çocuğuna vermesi gibi nedenlerle, bebeğe geçişi engelleniyor” diye konuştu.

Ulusu, bebeğin ilk dişinin çıkmasından sonra, her süt emme sonrasında tülbent ya da gazlı bez yardımıyla bebeğin dişlerinin silinmesi gerektiğini vurgulayarak, ”Çünkü anne sütü şekerli. Çok fazla anne sütü alan çocuklarda anne sütüne bağlı diş çürümeleri olabiliyor” dedi.

Bebeğin yalancı emziğinin, reçel ve bal gibi tatlı gıdalara batırıldıktan sonra bebeğe verilmemesi gerektiğini de vurgulayan Ulusu, gece beslenmelerinde de şekerli yiyecekler ile unla şekerin karıştırılarak yapıldığı muhallebilerin mümkün olduğu kadar az verilmesi gerektiğini söyledi.

İlk kontrol, süt dişleri tamamlandıktan sonra yapılmalı

Bebeğin süt dişlerinin tamamlanmasının ardından diş hekimine götürülerek ağız ve diş muayenesinin yapılmasını öneren Ulusu, bebeklerin dişlerine, ağzında çürük yapıcı mikroorganizmalarla savaşacak materyallerin uygulandığını anlattı.

Bu uygulamalar sayesinde bebeklerin dişlerinde görülebilecek çürük oranının azalabileceğini ifade eden Ulusu, çocuk diş tedavilerinin pedodonti uzmanları tarafından yapılmasının uygun olacağını belirtti. Ulusu, bebeklerinin diş temizliğinin özel üretilmiş parmak eldivenlerle de yapılabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

“Bebekler ya da küçük yaş grubundaki çocuklar, sağlıklı ağız ve diş temizliği yapamayacakları için anneleri yardım etmeli. Bebekle birlikte aynanın karşına geçerek, bebeğin yüzü aynaya dönük şekilde diş fırçalamalılar. Bebekler ya da küçük yaş grubundaki çocuklar sadece dış yüzeyleri fırçalayabildikleri için arka yüzeyler ile dişlerin girintili olduğu bölümler anne tarafından fırçalanmalı. 7 yaşından sonraki çocuklara da diş ipi kullanımı özendirilmeli.

Bebekler için ilk diş fırçaları mutlaka düz yüzlü olmalı ve elektrikli diş fırçaları özürlü çocuklar dışında fazla kullanılmamalı. Diş macunu mercimek büyüklüğünü geçmemeli ve fırça su ile ıslatılmadan kullanılmalı. 3 yaşından küçükler için florürsüz, 3 yaşından büyükler için florürlü diş macunu tercih edilmeli. Okul öncesi çocuklarda, tadı güzel olan florürlü diş macununun ne kadar kullanıldığı ve yutulup yutulmadığı aile tarafından kontrol edilmeli.”

Çürük riskine karşı flüor ve fissür uygulaması

Bebeklerin süt dişlerinin tamamlanmasının ardından hekim kontrolünde dişlere, besinlerin, dişlerin girintili kısımlarında birikmesini ve bakteri faaliyetlerini önlemek için dişlerin girintili bölgelerini kapatan özel bir materyal olan fissür uygulamasının yapılması gerektiğini belirtti.

Ulusu, bu kararın uzman diş hekimi tarafından verilmesi gerektiğine işaret ederek, uygulamanın, bebeğin çürük yönünden yüksek risk grubunda olması durumunda çok faydalı olduğunu belirtti. Bebeklerde flor eksikliğine bağlı diş çürümelerinin görülebileceğini dile getiren Ulusu, yine yüksek risk grubundaki çocuklarda yeterli oranda flor alınamaması durumunda flor tabletinin kullanılabileceğini ya da diş hekimi tarafından flor jel uygulanabileceğini söyledi.

Prof. Dr. Ulusu, flor uygulamasının yılda 2 kez tekrarlanmasının faydalı olacağını belirterek, aktif çürüklü çocuklarda yüksek oranda koruma sağlandığını kaydetti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek