İdrar kaçırma (İdrar tutamama – Üriner Inkontinans)

İdrar kaçırma (İdrar tutamama – Üriner Inkontinans)

Kadınlarda daha sık görülen idrar kaçırma, bilimsel olarak Üriner İnkontinans adlandırılan ve birçok risk faktörü bulunan bir hastalık olarak kabul edilmektedir.

Üriner inkontinans (İdrar kaçırma, idrar tutamama) nedir bize açıklayabilir misiniz?

Üriner inkontinans; idrarın kontrolsüz olarak kaçırılması olup kadınlarda belirgin sosyal ve hijyenik problemlere yol açmaktadır. Kadınlarda daha sık görülmektedir. İdrar kaçıran kadınların toplumumuzdaki gerçek oranını hesaplamak çok güçtür. Çünkü birçok kadın bu problemi doğumun ya da ilerleyen yaşın normal bir sonucu olarak görüp tedavi için doktora gitmemektedir veya söylemekte utanmaktadır. Tüm ileri yaştaki kadınların % 40’ı bu problemden şikayetçi olduğu sanılmaktadır.

İdrar kaçırmanın sebepleri ve risk faktörleri nelerdir?

Stres (basınç), hapşırma, öksürük, zıplamak vs. gibi karın içi basıncını arttıran durumlar, ilerleyen yaş, zor ve fazla sayıda doğum, fazla kilolu olma, obezite şişmanlık, kalıtımsal genetik sebepler, kabızlık, sigara, kronik hastalıklar, geçirilmiş rahim ameliyatları, tekrarlayan idrar torbası enfeksiyonları, bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar, fistüller…

İdrar tutamama sorununun nedenlerinin tanımlanması çoğunlukla ürodinami ile detaylı hasta hikâyesinin alınması, 24-saatlik idrar günlüğünün tutulması, ayrıntılı muayene, mesanede rezidüel idrar miktarının saptanması ve ürodinamik testler büyük önem taşır. Ürodinami, sinir sistemleri yardımıyla depolama ve boşaltma görevlerini yürüten mesane kasının aktivitesinin ölçülmesi prensibine dayanır.

İdrar tutamama tanısı nasıl konur?

Genellikle iyi bir sorgulama ve muayene ile kabaca hangi tip idrar kaçırma olabileceği hakkında iyi bir fikir edinilebilmektedir. İdrar kaçırmanın nasıl olduğu (gülme, öksürme, idrara yetişememe, gece idrara çıkma, cinsel aktivite ile ilgisi vb.) öğrenilip not edilmelidir

İdrar kaçırmanın tedavisi nasıl olmaktadır? İdrar kaçırma tedavi seçenekleri nelerdir?

Konservatif tedavi: En çok kullanılan yöntemler Kegel (pelvik kasların) egzersizleri, Biofeedback, FES ve Manyetik tedavidir

İlaç tedavisi: En sıklıkla östrojenler ve antikolinerjik olarak isimlendirlen ilaçlar kullanılmaktadır. Östrojen 6 hafta gece yatarken 1-2 gram intravaginal olarak uygulanır, devam dozu da haftada 2-3 kezdir.

Cerrahi tedavi: Sadece stress tipi ve sfikter yetmezliği olan idrar kaçırmalarında yapılmalıdır. Tüm bu prosedürlerde bir jinekolok tarafından yapılan cerrahi onarımın ana prensibi mesanenin idrar yoluna (üretra) bağlandığı bölgeyi karın içindeki olması gereken yere yükseltmektir.

Karından yapılan ameliyetlar: Burch yada Marchall Marchetti Kranz operasyonu uygulanır.

Vaginal ameliyatlar: TVT , İVS , İğne suspansiyon tekniği(Pereyra ya da Stamey prosedürü) Sling prosedürü ya da suburetral yama Artifisyel uretral sfinkter Anterior kolporafinin , Kelly plikasyonu (İdrar torbasının vajinadan yapılan bir opersyon ile yukarı kaldırılması ve idrar yoluna destek ipi konması) başarı oranı çok düşük olduğu için idrar kaçırma tedavisinde artık kullanılmamaktadır.

İdrar kaçırma ameliyatları ne kadar başarılıdır?

Günümüzde geliştirilen hatta lokal anestezi ile de uygulanabilen bazı ameliyatların başarı şansı %80-90’ları bulmaktadır. Başarının en önemli faktörü doğru doktor seçimidir. Bu tür ameliyatları doğru adreste ve doğru kişilerde olmaktır.

Erkeklerde idrar kaçırma nedir? İdrar kaçırma erkek te nasıl tedavi edilir?

Erkeklerde idrar kaçırma ise daha nadir gözlenen bu duruma sebep sıklıkla geçirilen prostat veya mesane – idrar torbası çıkış ameliyatları olup, travma, yaşlanma vs. durumlarda görülmektedir. İdrar kaçırma erkeklerde ayrıca işemeyi engelleyen durumlarda idrar torbasının aşırı dolu ve gergin olması sonucunda gelişir ve bu bir çeşit istemsiz idrar kaçırmadır ve prostat büyümesi en sık rastlanılan sebep olup erkeklerde idrar kaçırma tedavisi için başvuran hastaların önemli bir kısmını oluşturmaktadır. İdrar kaçırma erkek hastalarda üroloji uzmanları tarafından başarı ile tedavi edilebilmektedir.

Op. Dr. Ali Ata Özdemir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek