Kadın olmanın avantajları

Yukarıdaki cümleyi söylemek için haklı nedenler var. Her yerde ve her koşulda ağlayabiliyoruz, horlamıyoruz, yaşımız ne olursa olsun elma şekeri yiyebiliyoruz. Erkeklerin kadınsız bir hayat düşünmeleri tabii ki mümkün değil. O halde kadınların “İyi ki kadınız” sözüne kızmamalılar. İşte bunu kanıtlayan gerçekler…

– Sigaradan sararmış bıyıklarımız yok.

– Arabamızın yolda patlayan lastiğini değiştirmeyi bilmesek de olur.

– Pantolon giymek bizim için fizyolojik olarak en az etek kadar rahattır.

– Kişiliğimiz, kullandığımız arabanın beygir gücü ile doğru orantılı olarak değerlendirilmiyor.

– “Damsız Girilmez”, bize bir şey ifade etmiyor…

– Kırmızı ışıkta yanımızdaki arabanın bizden önce çıkması ya da bir aracın bizi sollaması bizim için “hiç birşey” anlamına gelir.

– Her yerde ve her koşulda ağlayabiliriz.

– Vücudumuzda kas olacak diye bir zorunluluğumuz yok..

– Kozmetik ürünlerinden sonuna kadar yararlanıyoruz.

İlk adımı atmıyoruz

– Aşık oluyoruz… Korkmadan.

– Asla dış görünüşümüzle ilgili yalan telkinlerle, kendimizi kandırmaya çalışmıyoruz.

– Duygusal saçmalıklar adına kredi sahibiyiz… Çiçek ve çikolata istiyoruz

– Evde, banyoda, kıl dökmeyiz…

– Dokunduğumuz bedenin herhangi bir kısmından silikonların fışkırma korkusunu duymayız.

– Sünnet olmuyoruz…

– Meslek grubunda “ev kadını” diye kebap bir seçenek var…

– Birinden hoşlansak da ‘ilk adım atma kabusu’ndan muafız…

– Gelinlik ve damatlık… Her ikisini de sevgili damat ödüyor…

– 3 dubleden sonra “Feciii sarhoş olurum” diyebiliriz rahatlıkla…

– “Çirkin” kadın yoktur.

– Kısa boy mu? E topuklu ayakkabılar ne güne duruyor ki?

– Yaşımız ne olursa olsun bir uçan balon taşıyabilir, pamuk helva ve elma şekeri de yiyebiliriz.

– Her sabah traş olmak zorunda değiliz.

– İstediğimizi almamız için söylememiz yeterlidir….

Çığlık atabiliyoruz

– En sevmediğimiz insanlara bile, öyle gerekiyorsa eğer, yeterince dayanabiliriz.

– “Anneme gidiyorum” diyerek kapıyı çarpmak bize yakışan bir ayrıcalık.

– Saçımızı boyayabiliriz. 20 yaşında bile…

– Çığlık atabiliyoruz. Sevinince, üzülünce ve korkunca…

– Aradığımız adresi, kaybolmadan önce sormayı akıl edebiliyoruz…

– Askere gitmiyoruz..

– Annelik duygusu… apayrıdır…

– Sevgilimize, ağabey ya da babamıza ait gömlek, kazak, mont, T-shirt’leri giyebiliyoruz.

– Hayatımızın hiçbir döneminde kravat takmak zorunda değiliz…

– Mücevherler bizim…

– Yağmurda asla şemsiyesiz kalmayız…

– Bir gün önce çıkardığımız çoraplarımızı evin altı üstüne gelmeden, üstelik de kimselere sormadan bulabiliyoruz.

– Kol saatimizin, aynı zamanda hesap makinesi, takometre, barometre, termometre ve radyo olması gerekmiyor.

Hesap ödeme yok

– Özel günleri parmağımıza kırmızı iplik bağlamadan da hatırlayabiliyoruz…

– “Kaaaahveye..” de gitmiyoruz.

– İstemezsek hiçbir şekilde hesap ödemeyebiliriz.

– Yürürken ceplerimizden bozuk para, anahtar, çakmak vs. sesleri gelmez…

– Gece geç saatlerde eve bırakılma şansımız var..

– Toplu taşıma araçlarında ayakta kalma ihtimalimiz çok düşük.

Kel olma korkusu yaşamıyoruz

– Gece yarısı yataktan sıvışıp, zeytinyağlı dolma, börek ve “hain köfte” yemiyoruz.

– Futbol mu? Bizim tuttuğumuz takım genelde kaybetmez.

– Başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır.

– Berberde kimse yüzümüzü kolonya ile ovuşturarak gözlerimizi çıkartmıyor.

– Pantolon almaya çıkıp eve uçak maketi, uzaktan kumandalı araba ile dönmüyoruz.

– 30’undan sonra kel olma korkusu yaşamıyoruz.

– Brad Pitt’in en seksi posterini odamızın duvarına özgürce asabiliyoruz.

Uçan tekmeler savurmuyoruz

– Bebeklik albümlerimiz sırtüstü çırılçıplak resimlerimizle dolu değil.

– Uçan tekmelerle birbirimizin ağzını yüzünü kırdığımız sporlar yapmıyoruz.

– Fiziksel güç iddiamız yok ama, grip olunca da ölümcül bir hastalığa yakalanmış gibi iptal olmuyoruz.

– Silah… Hiç iki kızın silahla oynarken birbirini vurduğunu duydunuz mu?

– Horlamıyoruz.

– Az bildiğimiz bir şeyi çok biliyormuş gibi anlatabiliriz.

– Canımızın çektiği yemeği pişirir, herkese yedirebiliriz.

– Sigaramızı yakacak birileri hep vardır.

– Bozulan bir aleti, onarmaya çalışıp bir daha kullanılmayacak hale getirmek yerine tamirci çağırmak gerçeğine sahibiz.

– Yere tükürmeyiz.

– Giysilerimizden o gün öğlen ne yediğimiz anlaşılmaz.

– Harika alyansımız asla kılların arasında kaybolmaz.

– Estetik sanatların yüzde 90’ı kadından esinlenmiştir.

– Ayaklarımız kokmuyor.

– Erkek sözü gibi ikna etmeye yönelik sıfatlar yaratmadık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek