Kadınlar depresyona daha yatkın

Son yıllarda yapılan araştırmaların verilerine göre, Türk kadınında depresyon görülme oranının erkeklere göre çok daha fazla olduğu konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, depresyonun teşhisi ve tedavisi konusunda çok önemli bilgiler veriyor…

Uzmanların verdiği bilgilere göre; depresyon çok ciddi bir beyin hastalığıdır. Depresyon tedavi edilebilir psikiyatrik bir hastalıktır, kendi kendine geçmez. Teşhis sonrası 6 ay düzenli ilaç kullanılması, tedavide yüzde 80 oranında olumlu sonuçlar verir.

Tipik belirtileri arasında mutsuzluk, neşesizlik, kendini değersiz, önemsiz, işe yaramaz hissetme, hayattan zevk almama, bitkinlik, konuşma ve davranışlarda yavaşlama, aşırı uyku ve uykusuzluk, aşırı iştah veya iştahsızlık, hayatı değersiz ve boş görme, sinirlilik, davranışlarda ani değişmeler, yalnız kalma arzusu, cinsel isteksizlik, geçmişe dönük pişmanlık duygusu, çalışmama isteği, ölüm düşüncesi sayılabilir.

Çocuklarda da görülen depresyonun hayat boyu ortaya çıkma oranı kadınlarda yüzde 24, erkeklerde yüzde 8’dir. Depresyon dünya genelinde de en yaygın olarak görülen, bununla beraber tedavi edilmediğinde yüzde 15 oranında intiharla sonuçlanabilen bir hastalıktır.

Depresyonun riskleri nelerdir?

2 bin 500 hasta üzerinde yapılan bir araştırmada en çok görülen hastalıklar; nevrotik bozukluklar, depresyon, manik depresif psikozlar, cinsel işlev bozuklukları, madde kullanımı ve bağımlılığı şeklinde sıralanmaktadır.

Depresyon tedavisi olan hastaların yüzde 30’u kadın, yüzde 10’u erkektir. Kadınların yaş grubu 30-55’tir. Meslek dağılımı olarak da yüzde 35 ev kadını, yüzde 18 işçi veya işçi emeklisi, yüzde 15 memur veya memur emeklisi, yüzde 12 özel sektör, yüzde 10 doğum öncesi ve sonrası depresyonu ve yüzde 10 menopoz dönemi depresyonu şeklindedir.

Depresyon nedenlerinin birincisi; kadınlarımızın büyük çoğunluğunun çalışması veya sosyal ve ekonomik güçleri olmadığı için söz söylemeye hakları yok gibi hissetmeleri ve içlerinde sorunu biriktirerek, çözüme ulaştıramamaları olarak sayılabilir.

Toplumsal yük, ev işi, çocuk bakımı kadının üzerindedir ve bu son derece yıpratıcı ve zor bir görevdir. Kadın kısıtlı, tutumlu ve idareci olmak zorundadır.

İkinci neden doğum öncesi ve sonrasında depresyon riskinin artması, üçüncü neden ise menopoz döneminde depresyon riskinin yükselmesidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek