Kalp sağlığı balıktan geçiyor

Kalp sağlığı balıktan geçiyor

Kalp sağlığı sorunlarının sıklıkla yaşandığı günümüzde kalbi sağlıklı bir şekilde kalp hastalıklarından korumanın en kolay yolu doğru beslenmekten geçiyor.

Uzmanlara göre, kalbi hastalıklara karşı koruyup dirençli tutmanın formülü hayatın içinde doğal yollarla, özellikle de Omega-3 içeren balık ile beslenmekte gizli.

New York Presbyterian Üniversitesinin Kardiyoloğu Doç. Dr. Özgen Doğan, kalp hastalıklarıyla ilgili son yenilikleri anlattı.

Doç. Dr. Özgen Doğan, kalp hastalığını önlemenin yolları ve bu hastalığın tedavi yöntemleri hakkındaki soruları yanıtladı…

– Yiyecek ve içeceklerimizin gerçekten kalp hastalığını önlemede bir faydası var mı? Yoksa bu, uydurulmuş bir mit mi?

Omega-3 tüketen insanlarda kalp ritim bozuklukları azalıyor. Haftada en az 4 porsiyon balık yiyenlerde, kalp ritim bozukluğu düşüyor. Ne kadar çok Omega-3 yerseniz, o kadar iyi. Deneklerin 10 yıl boyunca izlendiği bir araştırma; en az miktarda Omega-3 tüketenlerin kalp hastalığı riskinin yüzde bir, en çok tüketenlerin ise yüzde 9 azaldığını gözler önüne serdi. Ne kadar çok balık yerseniz; ani kalp ölümü riski o kadar düşüyor.

Kalp krizi durdurulamıyor

– Kalp krizini durdurmak mümkün olabilir mi?

Kalp hastalığından ölümleri, 1990lı yıllarda yüzde 40 oranında azaltmayı başarmıştık. Ancak artık tıpta nasıl bir gelişme olursa olsun, kalp hastalıklarından ölüm oranı bir türlü azalmıyor. Ölüm oranlarındaki azalmanın en önemli nedeni; sigara tüketiminin azalmasıydı. Ama şeker hastalığı ve obezite ölüm oranlarını sabitledi ve artık bu oranlar düşmüyor. Günümüzde kalp hastası olan her 5 insandan biri, kalp riski yokken bu hastalığa yakalanıyor.

– Kolesterole mutlaka bakmak gerekir mi? Yoksa bu kadar kolesterol takıntısı gereksiz mi?

Kalple ilgili bütün organizasyonların ve birliklerin ortak tavsiyesi; kolesterole bakılması yönündedir. Çocuklar da dahil herkes yılda en az bir kere kolesterol oranına baktırsın. Bu demek değildir ki; her kolesterolde ilaç alınsın. Ama yeme alışkanlıklarını ona göre belirlemek lazım.

– Kötü kolesterol ne kadar düşürülürse o kadar iyi mi?

Öyle zannediyordum hatta bunu kanıtlayan pek çok çalışma da bulunuyordu. Yapılan çalışmalar açıkça göstermişti ki; kötü kolesterolü yüzde 40 oranında düşürdüğünüzde, yüzde 40lara varan bir iyileşme sağlanıyordu.

Ama geçtiğimiz günlerde, yeni bir araştırmanın sonucu açıklandı ve tıp dünyasının kafası karıştı. LDL yani kötü kolesterol çok fazla düşürüldü ve bununla birlikte boyun damarında tıkanmalar oldu.

Kötü kolesterol düşürüldüğü halde, damar tıkanıklığı arttı. Ama tabii bu tek bir çalışma ve sonuçları verilen ilaçlara bağlı da olabilir. Yine de kolestrolü kontrollü düşürmekte fayda var. İyi kolesterolü arttırarak, kötü kolesterolü temizleyebilirsiniz.

Daha fazla egzersiz yaparsanız, iyi kolesterolün damarlarınızı daha fazla temizlemesini sağlarsınız. İyi kolesterolün kalitesi artar ve iyi bir sabun gibi damarları temizler.

Hiç yürümüyorsanız yürümeniz, koşmuyorsanız koşmanız, bütün bunları yapıyorsanız daha çok yapmanız lazım. İlaç şirketleri iyi kolesterol HDL’yi yükseltecek bir maddenin peşindeler ama henüz sonuç alınamadı. O zamana kadar, tek ve en etkili ilaç egzersiz.

Kadınlar kalp krizi konusunda daha riskli

– Duran kalbi çalıştıran aletler yaygınlaştırılırsa, kalp krizinden ölümler azalır mı?

Halkın kullanacağı türdeki kalp krizi önleme cihazları, evlere konulunca ölüm oranlarında bir azalma olmadı. Bu tür aletlerin uçaklarda ve havalimanlarında olmasında fayda var. Aleti göğse koyunca ritmi tanıyor ve şok veriyor. Ama evlere konduğu zaman, ölüm oranlarını azaltmıyor.

– Kalp hastalığının genetik yönü var mıdır?

Genetik yönü vardır. Eğer anneniz ya da babanızdan biri kalp krizi geçirmişse, sizin de krize yakalanma olasılığınız 2 kat, her ikisi de geçirmişse 9 kat artar.

Kadınlar, kalp krizinden sonraki ilk 30 günde erkeklere göre daha fazla ölüyor. Kalp krizi kadınları daha fazla öldürüyor. Kadınlarda ölüm oranı yüzde 9.6, erkeklerde ise yüzde 5.3…

– Türkiye’ye sigara yasağı geliyor. Sizce bu yasak, kalp hastalığını azaltacak mı?

Roma’da 2005 yılında kapalı yerlerde sigara yasaklandığında, 35-65 yaş arasındaki insanlardaki kalp krizi riski yüzde 11 oranında azalmış. Bunun üzerine, akciğer kanserini ve felci de ekleyin. 65-74 yaş grubunda ise risk, yüzde 8 azalmış. Bence durum, Türkiye için de böyle olacak.

İdeal tansiyon 12’ye 8

– Tansiyon değerleri her yıl değişiyor. Sizce ideal oran nedir?

Şeker hastalarında büyük tansiyon 12, küçük tansiyon ise 7.5un altında olmalıdır. Böbrek hastalarında da aynı durum geçerli. Kontrol altına alınacak tansiyon için bir ilaç yetmez. Hastaya birkaç ilaç vermek gerekir.

Kalp sağlığı ile tansiyonun ilişkisi

– Tansiyon arttıkça, kalp krizi riski de artar mı?

Her büyük rakamın iki artışı ve her bir artışı kalp hastalığı riskini iki katına çıkarır. Tansiyonunuz ne kadar düşükse, o kadar iyi durumdasınız demektir. Genel rakamlara bakıldığında; yüksek tansiyon sorunu olup da tedavi olmayanların ömürlerinin, ortalama 5 yıl kısaldığı görülmektedir.

Felç ve inmenin en büyük risk faktörü de; yüksek tansiyondur. Yüksek tansiyon; öldürmez ama süründürür. Tansiyonunuzu sürekli kontrol ederek, felç riskinizi yüzde 40 oranında azaltabilirsiniz. Normal tansiyon her yaşta 12’ye 8’dir ve bu değer asla değişmez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek