Karında şişkinliğin nedenleri ve tedavisi

Karında şişkinliğin nedenleri ve tedavisi

Günlük yaşantıyı etkileyen karında şişkinliğin nedenleri arasında birçok etken mevcut ve karın şişliği sorununun tedavisi için yapılabilecek birçok şey var.

Karında şişkinliğin nedenleri ve tedavisi

Bir çok kişi özellikle yemeklerden kısa bir süre sonra karnın üst kısımlarında ve/veya göbek çevresinde hissedilen şişkinlikten şikayetçidir.

Karında şişkinlik neden olur?

Karnın gözle görülür derecede şişmesi, ağrı, ekşime, yanma ve rahatsızlık hissi şişkinliğe eşlik edebilir. Bazen de gaz sıkışması hissi ve geğirme isteği şişkinlikle birliktedir. Bu, özellikle çalışan ve sosyal ortamlarda bulunan insanlar için çok can sıkıcı ve güç bir durumdur.

Eğer özellikle yemekleri takiben gaz sıkışması ve ağrıyla birlikte şişkinlik şikayetiniz oluyorsa hemen alacağınız bazı önlemlerle şikayetlerinizin üstesinden gelebilirsiniz:

Yavaş yiyin

Yemeğe ayırabileceğiniz süre ne kadar kısa olursa olsun, sizi bekleyen işler ne kadar yoğun, önemli ve acele olursa olsun yemeğinizi sakin yiyin. Yemeğinize odaklanın, her lokmanın tadını alın. Her lokmayı uzun uzun çiğneyin. Hatta isterseniz çiğnerken sayın; önce her lokmayı en az 10 kez çiğnemeye alışın, sonra bunu arttırabildiğiniz kadar arttırın. Yavaş yiyerek daha az hava yutacaksınız. Çok çiğneyerek sindirimin ağızda başlamasını sağlayacak, mide ve bağırsaklarınıza aşırı yük bindirmeyeceksiniz. Her lokmayı görerek, koklayarak, ağzınızda tüm lezzetini hissederek ağır ağır yemeniz de az gıdayla daha çabuk doymanızı sağlayacak; böylece doyma hissini sağlamak için çok miktarda yemek zorunda kalmayacaksınız. Sadece yavaş yiyerek bile şişkinlik ve gaz şikayetlerinizden kurtulmanız mümkün!

Yemek yerken konuşmayın

Bir yandan sohbet edip bir yandan yemek çok miktarda hava yutulmasına neden olur. Ne kadar hızlı konuşuyor ve kahkahalar atıyorsanız yemek sonrası şişkinlik şikayetiniz o kadar çok olacaktır! Dost ortamlarında veya iş yemeklerinde lokmanızı çiğnerken konuşmaktan kaçının. Yemekler gelmeden önce ve yemek tabakları boşaldıktan sonra konuşmak, şişkinlik şikayetinizle baş etmek için yararlı olacaktır.

Bir oturuşta çok miktarda yemeyin

Sofrada seçenekleriniz az olsun. Çok klasik bir söz haline geldi artık ama evet gerçekten sık sık az az yiyin. Sofradan ¾ doymuş olarak kalkın ve sonrasında en az 1.5 saat bir şey yemeyin. Uzun süren açlıktan sonra birden çok miktarda yemek, şişkinliğe, gaz sancılarına, ağrıya, mide yanmalarına, yemek sonrası kıyafetine sığamamaya davetiye çıkarmak demektir. Mümkün olduğunca 3-4 saatten uzun aç kalmayacak şekilde ara öğünler planlayın. Hiçbir zaman tıka-basa doymayın. Öğünlerinizde 1 veya 2 çeşit olsun. Bol çeşit olan bir sofrada her çeşitten az yeseniz bile toplamda çok yemiş olursunuz ve şikayetleriniz bir türlü geçmez.

Ne yediğinize dikkat edin

Her bünyenin bir gıdaya verdiği cevap farklı olabilir. Bir kişi süt içtiğinde şişkinliği ve ağrısı azalıp rahatlarken diğeri süt içtikten veya sütlü gıdalar tükettikten sonra şişkinlik şikayeti başlayabilir. Yediklerinizin üzerinizdeki etkilerine dikkat edin; sizi rahatsız eden, yedikten sonra şiddetli şişkinlik ve-veya başka şikayetlere yol açan gıdaları mümkün olduğunca sofranızdan uzaklaştırın. Hemen hemen herkeste şikayetlere yol açan gıdalar abur-cubur tarzı gıdalardır; bunları hayatınızdan çıkarın. Aşırı tuzlu gıdaları, salamura ve işlenmiş gıdaları tercih etmeyin. Bol yağlı gıdalar da sindirim sürecini olumsuz etkileyerek şişkinlik şikayetlerinizi tetikleyecektir; içinde bol yağ olduğunu bildiğiniz gıdalardan ve her türlü kızartmadan kaçının.

Stresinizi sofraya getirmeyin

Yemeğinizi ruhen de sakin yemelisiniz. Çok stresli bir iş gününde olabilirsiniz veya çocuğunuz yemek yemediği için gergin olabilirsiniz ya da herhangi bir stres kaynağıyla mücadele ediyor olabilirsiniz. Lütfen sofraya oturduğunuzda bunu hiç düşünmeyin! Ya tamamen yediklerinize odaklanın ya da sizi mutlu eden, güzel şeyler düşünün. Şişkinlik, gaz ve hazımsızlık şikayetleri stresli, gergin kişilerde daha çok görülür. Sofrada stres nedenlerinizi unutmaya ve sonrasında da stresle etkin baş etme teknikleri öğrenmeye çalışın. Bu teknikleri öğrenmek için kitaplar okuyabilir ya da bir psikoloğa danışabilirsiniz.

İdeal kilonuzu koruyun

Şişkinlik, gaz ve hazımsızlık şikayetleri aşırı kilolu kişilerde daha fazla görülmektedir. Beden kitle indeksiniz arttıkça şişkinlik şikayetiniz de artacaktır. Bazı kişilerde hatta sadece 3-5 kilo fazlalık bile şişkinlik ve rahatsızlığa neden olabilmektedir. Beden kitle indeksinizi normal sınırlarda tutmak için çaba gösterin.

Şişkinlik şikayeti dönemsel de olabilir. Özellikle kadınlarda her ay adet dönemi öncesinde artan ödemle birlikte şişkinlik görülebilir. Ödem, şişkinlik şikayetinin bir diğer nedenidir. Bazı kişiler lodoslu havalarda ödeme bağlı şişkinlik yaşayabilirler. Bazıları ise stresin arttığı dönemlerde karında, yüzde, el ve ayaklarda şişkinlik ortaya çıktığını, strese sebep olan sorun çözüldüğünde şişkinliğin kendiliğinden geçtiğini görebilirler. Dağcılık sporu yapanlar da yüksek rakımlı yerlere tırmandıkça artan ödemden şikayet edebilirler. Uzun süreli olarak kortikostreoid grubu ilaçlar veya yüksek tansiyon ilaçları kullananlarda da ödem görülebilir. Kişi, ilacın bu yan etkisinden hekimini hemen haberdar etmelidir. Nemli sıcak günlerde bir çok kişide ödeme bağlı şişkinlik görülebilir. Aşırı tuz kullanan ve-veya hareketsiz bir hayat süren kişilerde de ödeme bağlı şişkinlik sık karşımıza çıkar. Bununla beraber, uzun süren ödem durumunda bunun bir kalp, böbrek, karaciğer, tiroid hastalığına veya bir enfeksiyona bağlı olup olmadığının araştırılması için doktora mutlaka başvurulmalıdır.

Adet öncesi dönemde ortaya çıkan şişkinliklerde ilk önerimiz tuzun azaltılması ve bol su içilmesidir. Günde en az bir, tercihen iki litre su içilmesi şişliğin atılmasına yardımcı olacaktır. Bu dönemde gazlı içecekler, kahve-çay, alkol, tuzlu gıdalar (cipsler, salam-sucuk-sosis, turşu vb.), çokça hayvansal protein, süt ve süt ürünleri ve (adet öncesinde kadınların canı genellikle çok istese de) bol bol çikolata tüketmek şişkinliği arttıracaktır; bunlardan kaçınmak gerekir. Kendinizi dinleyin; eğer bu dönemde çiğ yemek sizde çeşitli sindirim şikayetlerine yol açmıyorsa 1) taze meyveler, 2) başta salatalık ve maydanoz olmak üzere çeşitli taze yeşilliklerle yapılmış salatalar kurtarıcınız olabilir. Çiğ yemek şişkinlik yapıyorsa başta kabak olmak üzere sebzeler haşlanıp üzerine zeytinyağı ve limon dökülerek yenebilir. Düzenli hareket edin, her gün veya 2 günde bir en az yarım saat fiziksel egzersiz yapan kişiler adet öncesi dönemini ve adetin ilk günlerini çok daha rahat geçirirler.

Şişkinlik çeşitli hastalıklara da bağlı olabilir. Gastro-enteroloji uzmanları bu şikayetin nedenlerini, mideden kaynaklanan (fonksiyonel dispepsi, ülser, gastrit, mideye safra reflüsü, mide boşalmasında gecikme gibi nedenlere bağlı) ve karından kaynaklanan şişkinlik (pankreas, safra kesesi, barsak hastalıkları ve parazit enfeksiyonlarına bağlı) olarak 2 grupta inceliyorlar. Bir sonraki yazıda şişkinlik şikayetine neden olan bu hastalıkları birlikte inceleyelim.

Dr. Selmin Çetin Doğan

“Karında şişkinliğin nedenleri ve tedavisi” için bir yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek