Şeker hastalığını doğal yöntemlerle yenin

Tip 2 diyabet için en başta gelen risk faktörü; obezite, daha doğrusu vücutta biriken yağlardır. Tip 2 diyabeti olan kişilerin yaklaşık yüzde 80-90’ı obezdir. Şeker hastalığını doğal yöntemlerle yenmemeniz için hiçbir neden yok…

Karın bölgesi çevresindeki yağlar, insülin etkisini baskılayan, iskelet kaslarında glikozun kullanımını bozan, karaciğerde glikoz üretimini tetikleyen ve pankreastaki beta hücreleri tarafından insülin salgılanmasına hasar veren bazı biyolojik ürünler salgılar. İlk zamanlarda kan şekeri seviyeleri, insülin direncine rağmen normal kalır. Çünkü pankreastaki beta hücreleri, insülin üretimini artırarak, dengeyi sağlar. İnsülin direnci daha ciddi hale geldikçe, pankreas artık dengeyi sağlayamaz ve kan şekeri seviyesinde yükselme gösterir. Pankreas yavaş yavaş bitmeye başlar ve daha az insülin üretir. En uç noktada, tamamen durabilir. Bunun için henüz pankreas bitmeden ideal kiloya inerek, metabolik stresi ortadan kaldırmak gerekir.

Tip 2 diyabet risk faktörleri
– Aile geçmişinde diyabet hikayesi (tip 2 diyabeti olan bir ebeveyn ya da kardeş olması)
– Obezite
– Bel/kalça oranının artması
– Yaş (45 yaşından itibaren risk artar.)
– Irk / etnik köken (Afrikalılar, Amerikalılar, Kanada yerlileri, Avustralya ve Yeni Zelanda yerlileri yüksek risk taşır.)
– Önceden teşhis edilmemiş IFG (açlık glikozunda bozulma) ya da IGT (glikoz toleransında bozulma)
– Hamilelik sırasında diyabet hikayesi ya da 4.5 kg’dan ağır bebek doğurmak)
– Hipertansiyon (kan basıncı 140- 190’dan yüksek)
– Trigliserid seviyesinin 250 mg/dL’nin üzerinde olması
– Düşük adiponectin seviyesi, yüksek açlık insülin seviyesi
– Polikistik yumurtalık sendromu (Fazla kilolu, akneli, kısırlığı olan her yetişkin kadında olabilir.)

Alınacak önlemler…
Tip 2 diyabetin önlenmesi için risk faktörlerinin 3 yönlü bir yaklaşımla azaltılması gerekir:
İdeal vücut kilosuna ulaşmak Hücrelerin insüline duyarlılığını maksimize etmek
Oksidadif ve metabolik stresi önlemek
Bu hedeflere ulaşmak için 3 konuya odaklanmak gereklidir:
Hayat tarzı, beslenme ve uygun bir tamamlayıcı program.
Dördüncü önemli nokta ise pozitif düşünceye sahip olmaktır.

Temel beslenme prensipleri

Sağlıklı beslenme programının 4 temel öğesi:.
– Yüksek kalorili az besinli abur-cubur yiyeceklerden kaçınmak
– Çeşitli meyve ve sebzeler yemek
– Et ve hayvansal ürünlerin tüketimini azaltmak
– Doğru yağ çeşitlerini almak

Gökkuşağı besinler
Sebze ve meyve açısından zengin bir diyet, lif alımını artırmanın ve antioksidanların sağlayacağı korumayı maksimize etmenin en iyi yoludur. Gökkuşağı gibi her renkten yiyecekler seçerek, vücudunuzun fonksiyonlarını ideal bir şekilde yerine getirebilmesi için her türlü antioksidan bileşeni ve besini sağlamış olursunuz.

Karoten kaynakları
Karotenler, en çok tanınan ve yiyeceklerde en çok bulunan pigmentlerdir. Bunlar; havuç, tatlı patates, domates, kayısı, karpuz ve kiraz gibi sebze ve meyvelerde bulunan kırmızı ve sarı pigmentlerdir. Karotenler ayrıca; ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerde, baklagillerde, tahıllarda ve tohumlarda bulunur.

Beta-karoten genellikle karotenlerin en aktifi olarak kabul edilir. Çünkü çoğu, A vitaminine çevrilebilir. Fakat lutein ve likopenin, antioksidan ve antikanser etkileri daha güçlüdür.

Karotenin başlıca kaynakları, Koyu yapraklı sebzelerdir (karalahana, ıspanak gibi).

Havuç ve bal kabağı
Düzenli olarak havuç ve bal kabağı yemenin, diyabete karşı en fazla korumayı sağladığı görülmüştür. Diyabetliler için karotenden daha da önemli olan bir başka bitki pigmenti grubu, flavonoidlerdir. Başlıca diyetsel kaynaklar, turunçgiller, yaban mersini gibi temel meyveler, soğanlar, maydanoz, baklagiller ve yeşil çaydır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek