Soğuk yaralanmaları ve korunma yöntemleri

Uzmanlara göre yüzde, kulaklarda kol ve bacaklarda (özellikle el ve ayaklarda) katı, soğuk ve beyaz bölgelerin oluşması soğuk yaralanmalarının belirtileri arasında sıralanabilir.

Soğuk yaralanmalarında 2-3 gün içerisinde bu bölgelerde bül denen su toplamalar ve arkasından soyulmalar oluşur.

Siper ayağı tablosunda ise el ve ayaklar başta olmak üzere tüm ekstremiteler soluk, ödemli, nemli, soğuk ve uyuşuktur.

Terlemede artış, ağrı, doku yumuşaması ve enfeksiyon da bulgulara eşlik edebilir. Soğuk ısırması kuru soğuğa maruz kalma durumunda ortaya çıkar. Yara bölgesi soğuk, sert, beyaz ve hissizdir.

Yaralanma şiddetli ise yara yumuşak nemli kangrene veya siyah kabuklu kuru kangrene dönüşebilir.

Hipotermide vücut merkez ısısının düşmesine bağlı olarak bilinç bulanıklığı, sersemleme, halüsinasyonlar, gerginlik, solunumda yavaşlama veya durma, kalp atımlarında yavaşlama, aritmi ve son olarak da kalp durması görülür.

Soğuk yaralanmalarından nasıl korunuruz?

Giysi seçimi korunmada çok önem taşır. Vücudu rüzgâr ve nemden koruyacak giysiler seçilmeli ve hava çok soğuk görünmese bile kalın giysiler giyilmelidir.

Eldiven ve çoraplar kuru olmalı ve ayağa kan dolaşımını engellemeyen yalıtımlı botlar giyilmelidir. Başın korunması çok önemlidir, çünkü ısı kaybının üçte biri baş kısmından olur.

Yüksek kalorili gıdalar yenmeli, bol miktarda sıcak sıvı alınmalıdır. Soğuyan uyuşmaya başlayan bölgeler bir an önce ısıtılmalıdır.

Kışın saçlarınızı soğuktan koruyun

Uzmanlar soğuk havanın baş derisinde bulunan kılcal damarlarda büzüşmeye neden olduğunu belirtti. Bu nedenle damarların hacimlerinin küçüldüğü ve saç hücrelerine yeterli miktarda kan gönderilmediğine dikkat çekildi.

Böylece saçların döküldüğünü belirten uzmanlar “Kışın saçın bere ya da kaşkolla soğuğa karşı korunması gerekiyor” diye uyardı.