Ameliyatsız fıtık tedavisi mümkün mü?

Uzmanlar; belde, boyunda, kasıkta veya vücudun diğer bölgelerinde ortaya çıkabilen fıtığın yaşamı çekilmez hale getirdiği gibi tedavisinde geç kalındığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına da zemin hazırladığı konusunda uyarıyor.

Modern tıp dünyası fıtığa karşı pek çok tedavi seçeneği sunuyor. Günümüzde girişimsel yöntemler ve fizik tedavi sayesinde hastalar, ameliyata gerek kalmadan tedavi edilebiliyor.

1980’lerde dünyada bel ve boyun fıtığı teşhisi konulan hastaların yüzde 46’sı ameliyat edilirken, fizik tedavi ve hayatın bir parçası haline getirilen egzersizlerle bu oran günümüzde, yüzde 3’lere kadar düşmüştür.

Ameliyatlarda çok başarılı sonuçlar elde edilse de kimi zaman ciddi komplikasyonlar oluşabiliyor. Bu nedenle uzmanlar, fıtık tedavisinde, mümkün olduğu kadar ameliyattan kaçınılmasını öneriyor. Ancak bazı durumlarda ameliyat kaçınılmaz oluyor. Bel fıtığı ani gelişebildiği gibi, uzun bir zaman dilimi içerisinde de ortaya çıkabiliyor.

Kadınlar erkeklere oranla, daha riskli bir grubu oluşturuyor. Bunun nedeni, kadınların kemik yapısının ve kaslarının daha zayıf olmasıdır. Bel fıtığında en önemli nokta, uygun tedavi yöntemini belirlemek ve uygulamaktır. Örneğin, acil olarak ameliyat edilmesi gereken hastaya ilaç tedavisiyle zaman kaybettirmek ne kadar yanlışsa, ameliyatsız tedavi edilebilecek bir hastayı ilaç tedavisi denenmeden ameliyat etmek de o denli hatalıdır.

Bel fıtığının belirtileri

Basit ağrı kesicilerle geçmeyen bel ve bacak ağrısı, en belirgin şikayetler arasında. Bacaklarda ve bel bölgesinde uyuşmalar, bacakta karıncalanma, hastalık ilerledikçe güç kaybı ve incelme görülüyor. Hareket kısıtlılığı, topallayarak yürüme, vücudun bir tarafa doğru çarpılması, duyu kaybı ve refleks kusurları, cinsel fonksiyon kaybı da söz konusu olabiliyor. Ender de olsa fıtık, hastanın idrar ile dışkısının kaçırmasına ve felç olmasına yol açabiliyor.

Bel fıtığının nedenleri

Bel omurları arasındaki kıkırdağın zamanla yıpranması, yanlış duruş ve oturuş, hatalı ve aşırı yük taşıma gibi omurga biyomekaniğini bozan hareketler, sigara içilmesi, düzenli egzersiz yapılmaması ve şişmanlık bel fıtığının nedenlerini oluşturuyor.

Bel fıtığı nasıl tedavi ediliyor?

İlk önlem olarak uzmanlar, ilaç tedavisi ve yatak istirahatini öneriyor. Şikayetin oluştuğu ilk 24-48 saat içinde bölgeye soğuk veya sıcak uygulamak; ödem, kas spazmı ve ağrıyı azaltması açısından yararlı olabiliyor. Fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleriyle de ağrı azaltılabiliyor, kas spazmı ortadan kaldırılabiliyor ve vücudun esneklik kazanmasına yardımcı olunuyor. Bu yöntemlerden sonuç alınamadığında ise epidural enjeksiyon, önemli yarar sağlayabiliyor.

İşlem, baskı altında kalan sinirlerin olduğu bölgeye iğneyle girilerek, ağrı, ödem ve yangı giderici çeşitli ilaçların enjekte edilmesi esasına dayanıyor. Bu şekilde hem şikayetler hafifletiliyor hem de fıtığın bulunduğu bölgedeki sinir baskısı ortadan kaldırılıyor. Tuzlu serum solüsyonu infizyonu esasına dayanan lizis uygulaması da son yıllarda artan ilgiyle uygulanıyor. Omurlar arası kıkırdak yapı içine ısı uygulaması ile yapılan nükleoplasti yöntemi de bel fıtığı tanısı konmuş hastalarda, tedavi edici bir yöntem olarak öneriliyor.

Bel fıtığı ameliyatı ne zaman gerekli?

Bel fıtıklarının sadece yüzde 1’inde ameliyata gerek duyuluyor. Ameliyatı gerektiren durumlar şunlar:

– Medikal tedavi ve fizik tedavi yöntemleri ile epidural streroid gibi algolojik (ağrıya yönelik tedavi) yaklaşımlardan sonuç alınamadığında

– İdrar ve dışkının kontrolü sağlanamadığında

– Bel ve bacak bölgesinde sürekli uyuşukluk ve ciddi kas gücü kaybı geliştiğinde

– Hastada kasılma gibi felç öncesi belirtiler başladığında ameliyata başvurmak gerekiyor.