Kuyruk sokumu ağrısı ve tedavi şekilleri

Kuyruk sokumu ağrılarının deyim yerindeyse sorunu yaşayan kişilere hayatı çekilmez hale getirdiğini belirten uzmanlar, Kuyruk sokumu ağrısı ve tedavi şekilleri hakkında açıklamalarda bulundu. İşte kuyruk sokumu ağrısının nedenleri ve tedavi şekilleri…

Enjeksiyon ile tedavi ediliyor

Sürekli oturarak çalışanlarda, kuyruk sokumu üzerine düşenlerde ve bu bölgeyi sert bir yere çarpanlarda daha sık rastlanan kuyruk sokumu ağrıları enjeksiyon yöntemiyle giderilebiliyor.

Kadınlarda daha sık görülüyor

Özelikle kadınlarda görülen ve toplumda sıkça rastlanan kuyruk sokumu ağrıları, verdiği uzun süreli ve şiddetli ağrılarla kişilerin yaşam konforunu büyük ölçüde bozuyor.

Alman Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanlarından Dr. Elif Gürkan, kuyruk sokumu ağrılarını ve tedavisinde uygulanan bu özel enjeksiyon yöntemini şöyle anlattı:

“Tıptaki adıyla Koksigodini olarak bilinen kuyruk sokumu ağrıları deyim yerindeyse kişiye hayatı çekilmez hale getiriyor.

Uzun süre oturmak sorun

Oturarak çalışanların büyük sıkıntı çektiği bu ağrılar, yolculuk sırasında, sinemaya ve tiyatroya gidenlerde ve uzun süre oturmak zorunda kalanlarda sıkça görülüyor.

Bu ağrıları yaşayanlarda daha çok kırık gelişmesinden şüphelenilse de ağrının meydana geldiği bölgede daha çok çıkık gelişimine rastlanır. Ağrı başlayınca uzun sürer 1 – 2 yıl rahatsız edebilir.”

İhmal edilmemesi gerekiyor

Kuyruk sokumu ağrıları kişilerde zaman zaman rahatsızlık hissi uyandırsa da, çoğu zaman da şiddetli ağrılara yol açabiliyor.
Ağrı bazen kendiliğinden de geçebildiği gibi tedavi de gerektirebiliyor. Bu nedenle de çoğu zaman ihmal edilebiliyor.

Ancak ihmal, ağrının tedavi sürecini daha da artırıyor. Ağrılara her yaşta ve her zaman rastlanabiliyor.

Kadınlarda daha sık görülüyor

Ağrıya kadınlarda erkeklere oranla 5 kat daha fazla rastlamak mümkün. Bunun nedeni ise kadınlarda pelvis bölgesinin yapısının kuyruk sokumunu daha korunmasız bırakmasından kaynaklanıyor.

Genellikle oturunca ortaya çıkan ağrılar sonrasında ise şiddetlenebiliyor. Kuyruk sokumu ağrıları düşme sonrasında ve doğum sonrasında görülebildiği gibi, tekrarlayan zorlanmalar veya sebep olmaksızın da başlayabiliyor.

Enjeksiyonla ağrılara son

Kuyruk sokumu ağrıları günümüzde o bölgeye yapılan enjeksiyonla sorunsuz bir şekilde tedavi edilebiliyor.

Enjeksiyon tedavisinde öncelikle hasta seçimi çok önemli. Bu tedaviye uygun hastalarda özel bir teşhis ve tedavi yöntemi olan kuyruk sokumu (koksiks) enjeksiyonları kullanılıyor.
Tedavide önce ağrının kuyruk sokumunda hangi parçadan kaynaklı olduğu bulunmakta ve bu bölgeye skopi dadı verilen cihazla x ışını verilerek enjeksiyon yapılıyor.

5 dakikada işlem tamam

Bu yöntem, doğrudan o bölgenin X ışını altında görülmesi, problemli bölgenin tespit edilmesi ve ilacın enjekte edilmesi esasına dayanıyor.

Enjeksiyon süresi 5 dakika olup, bu bölgede sinir ve damarsal yapıların yoğun olmaması nedeniyle risk yok denecek kadar az.
Enjeksiyondan sonraki 1 – 2 hafta içinde ağrı hızla geriler ve nadiren de olsa ikinci enjeksiyon gerekebiliyor.

Alternatif tedavi

Kuyruk sokumu ağrılarının tedavisinde, tıpta manuel tedavi (elle tedavi) olarak bilinen yöntem de kullanılıyor.

Burada, ağrıyan bölgeye el ile yapılan bazı uygulamalarla o bölgenin ağrısının dindirilmesi amaçlanıyor.

Ancak bu yöntem, manuel tedavi alanında özel bir eğitim ve tecrübe gerektiriyor. Bu tedavi yöntemi, halk arasında geçmişte ebelerin uyguladığı ‘kuyruk kemiğini çekme’ yöntemi olarak biliniyor.

Ancak manuel tedavide de hasta seçimi oldukça önemli ve ancak belli bir hasta gurubu üzerinde uygulanabilen bir çeşit manipülasyon.

Cerrahi tedavi nadiren gerekiyor

Kuyruk sokumu ağrısı çekenlerde cerrahi tedaviye nadiren gerek duyuluyor. Hastada ilk tedavi olarak kemiğin çıkarılması düşünülmüyor çünkü bu kemik leğen kemiğinin içindeki organları alttan destekleyen kasların yapışma noktası.

Bu ağrılarla ilgili yanlış bilinen bir konu ise kuyruk sokumu ağrılarının kullandığı oturma simidi konusunda.

Oturma simidi uzun süre oturanlarda yardımcı bir yöntem olup, tedavi edici değil ve sadece koruma amaçlı.