Milenyum evliliklerinin yeni kuralları
Yaşamımızın her alanını kökten değiştiren modern çağ, özel hayatımızı da etkiliyor. 21. yüzyıl, özellikle evlilik ve aile kurumunu neredeyse kökünden değiştiriyor…
Mutlu bir çift olabilmek için neler yapılması gerektiği; gençlere defalarca, bıkmadan, usanmadan anlatılıyor. Âşık olma kavramı hakkında adeta açıklama bombardımanına tutuluyoruz. Ama artık geçen yüzyıldan kalma klişeleşmiş fikirlere “Dur” demenin vakti geldi.
Yeni evliler, evlenecek olanlar ve uzun yıllardır evliliklerini sürdürmeyi başaranlar… İşte size son zamanların, yani günümüz evliliklerinin temelini oluşturan birtakım kurallar…
Siz 2 farklı insansınız
Karı-koca, her konuda fikir birliği içinde olmalı, olaylara birbirlerinin gözüyle bakmalılar. Ama hemen belirtelim, bu sözler mantıkla hiç bağdaşmıyor. Bir olayı eşinizin gözleriyle göremezsiniz. Onun görüşlerine göre değerlendiremezsiniz. Çünkü siz farklı 2 insansınız. Genetik bakımdan, fizyolojik bakımdan, psikolojik bakımdan ve yaşam felsefeniz bakımından, ayrı 2 insansınız. Karı-kocalar, birbirlerinin yumurta ikizi olmaya çalışırlarsa, işte o zaman büyük anlaşmazlıklar ortaya çıkar. Kadın ya da erkeğin, birbirinin düşüncelerini yansıtmak yerine birbirlerinin görüşlerinden yararlanmaları daha doğrudur.
Masalsı duygulara kapılmayın
Gerçek aşkı çoğumuz saptamakta zorlanırız. 2 kişinin birbirine karşı duyduğu heyecanı aşk ile karıştırabiliriz. Büyük bir aşkla bağlandığımızı sandığımız kişiyle evlenince de, o ilk günlerin heyecanı söner. Gerçeklerden uzaklaştığınız oranda, evliliğinizin size mutluluk getirmesi zorlaşır. Evlilik bir ortaklıktır. Bu gerçeği unutup masalsı duygulara kapılmak, yanlış olur. Aslında büyük aşk, sabahları gazeteleri birlikte okumak, bir akşamüstü birlikte yürüyüşe çıkmak, haftada birkaç kez sevişmek gibi göze önemsiz görünen unsurlardır. Mutlu evliliğin formülü, büyük aşk heyecanı değildir.
Sorunları kolayca çözün
“Bugüne kadar evliliklerde eşlerin karşılaştıkları sorunları kelimenin tam anlamıyla çözdükleri, şimdiye kadar görülmemiştir…” Bu, uzmanların hemfikir olduğu evlilikle ilgili bir tespit. Eşler arasında fikir ayrılığı her zaman olur.
Çocukların eğitimi, para, özel ilişkiler, sosyal faaliyetler, her zaman karı-koca arasında sorun yaratır. Ama asıl sorun nedir biliyor musunuz? Eşlerin, yaşanan bu tür anlaşmazlıkları, evliliğin iyi gitmediğine işaret saymalarıdır. Sağlıklı bir evlilik ilişkisi olan çiftler ise zaman zaman aralarında anlaşmazlık çıkmasını çok doğal karşılarlar.
Eşler, aynı merakları paylaşmalı ve her türlü aktiviteyi beraber yapmalı
Farklı iki dünya olan çiftler, evlilikte her türlü aktiviteyi beraber gerçekleştirmeli. Örneğin, eşiniz balık tutmaya gittiğinde siz de gidin. Böylece hem heyecanlı bir gün, hem de bu günün sonunda birlikte paylaşabileceğiniz ortak anlar yaşamış olacaksınız. Unutmamak gerekir ki, paylaşılan her şey beraberinde sevgiyi getirir. Ayrıca eşler birbirlerine meraklarından söz edebilirler, böylece aralarındaki bağ güçlenir.
Mutlu bir evlilik için seks çok önemli
Ne söylenirse söylensin, seks, mutlu bir evliliğin en önemli faktörlerinden biridir. Hatta en önemlisidir. Seks eşlerin birbirlerine duygusal bakımdan da yakınlaşmalarını sağlar, stresten arındırır. Cinsel hayatları normal olan eşler, diğer sorunlarını rahatlıkla çözümlerler. Hatta kavgaları bile değişir. Unutmayın, evlenen kadın ile erkek, sadece arkadaş değildir aynı zamanda birbirlerinin eşidir. Uyumlu cinsellik de bunun en önemli kanıtıdır.
Karı-koca kavgaları evlilik için zararlıdır
Hiç kimse, eşiyle tartışmak istemez. Ama zaman zaman da tartışmaların yaşanması kaçınılmazdır. Bir evde tartışmalar sıklaşınca, o evliliğin tehlikeli bir dönemece girdiği düşünülür. Oysa tartışmadan çok; bunun şekli, eşlerin kullandıkları sözcükler önemlidir. Tartışma sırasında sesi fazla yükseltmek doğru olmaz. Ama karı-kocanın herhangi bir konuda anlaşmazlığa düştükten sonra olayı tatlıya bağlamaları, evliliği daha da güçlendirir.
