Türkiye’de her 150 çocuktan biri otistik

Türkiye genelinde, 125 bin otistik çocuk bulunuyor. İstanbul’da ise 3 bin otistik çocuk, üç yıldır sadece tanı konması için sıra bekliyor. Oysa, bu hastalığın tedavisinde bir gün bile çok büyük önem taşıyor.

Otizm Platformu, dün Sabancı Üniversitesi Karaköy İletişim Merkezi’nde, ‘Otizm Platformu Sonuç Bildirgesi’ni açıkladı. 14 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Otizm Platformu’nun Koordinatörü ve Tohum Vakfı Kurucu Başkanı Mine Narin, kurumlar arasında koordinasyon eksikliği nedeniyle, otizm eğitimine yeterli önemin verilmediğini söyledi.

Otizmli çocuğun, üç yaşına kadar yapılacak erken tanı ile topluma kazandırılabildiğini belirten Narin, haftada 40 saatlik ‘erken başlamış yoğun eğitimin’ önemli olduğunu vurguladı. Türkiye’de, üniversitelerde bu konuyla ilgili yeterince bölüm bulunmadığını ve bu nedenle okullarda uzman sayısının da düşük olduğunu ifade eden Narin, “Türkiye’de 6 bin dil ve konuşma bozukluğu uzmanı gerekiyor. Ancak 50 tane var. 260 bin dil ve konuşma bozukluğu olan birey bulunuyor. 1500 uğraşı terapisti gerekiyor ama çok az var. Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu bir araya gelmiyor. Biz, iki kurumla da görüştük. Olumlu sonuçları olmasını bekliyoruz” dedi.

Otizm Platformu‘nun konuya ilişkin yayınladığı bildirgeye göre, Türkiye’de her 150 bireyden birinin otistik olduğu belirtilirken, 0-14 yaş grubunda 125 bin civarında otizmli çocuk bulunuyor. Ancak sadece 2 bin 114’ü eğitim alabiliyor.

Her yıl 7 bin çocuk otistik doğuyor
Türkiye’de her yıl 7 bin otistik bebek doğduğunu dile getiren Mine Narin, İstanbul’da üç yıldır 3 bin çocuğun otizm tanısı için sırada beklediğini belirtirken otizmde bir günün bile çok önemli olduğunu söylüyor. Narin, çocuğunun otistik olduğundan şüphelenen ailelerin mutlaka üniversite hastanelerine gitmesini öneriyor.

Otizm nedir?
Otizm; doğuştan olan, beyin ve sinir sisteminin farklı yapısından ya da işleyişinden kaynaklandığı kabul edilen nörobiyolojik bir bozukluk olarak tanımlanıyor. Birkaç gende yaşanan normal dışı sapmalar nedeni ile ortaya çıkan hastalık, öğrenmeyi sağlayan seretonin salgısının normalden farklı salgılanması ile kendini gösteriyor. Başkalarıyla etkileşimde bulunmayı engelleyen ve kişinin kendi iç dünyası ile baş başa kalmasına neden olan otizm, genellikle üç yaşından önce ortaya çıkıyor.

Otizmin belirtileri nelerdir?
– Göz kontağı kuramama.
– Konuşulan dilin gelişiminde gecikme olması ya da konuşmanın hiç gelişmemiş olması.
– Konuşması yeterli olan kişilerde, başkaları ile sohbet etmede belirgin bir bozukluğun olması; basmakalıp, yineleyici ya da özel bir dil kullanılması.
– Elleriyle kanat çırpma, parmak uçlarında yürüme, kendi çevresinde dönme gibi yineleyici hareketler.
– Gelişim düzeyine uygun çeşitli imgesel ya da toplumsal taklitlere dayalı oyunları kendiliğinden kuramama.
– Kendilerine ve çevrelerine yönelik zararlı davranışlar.
– Çeşitli ilgi ya da davranış takıntıları.

Otizm için neler yapılmalı?
– Öğretmen ve öğretim üyesi yetiştirilmeli.
– Kaynak odaları uygulaması olmalı. (Otistik çocuklar ile diğer çocukları kaynaştırmak için oluşturulan sınıfların sayısı artırılmalı.)
– Müfredat yenilenmeli. (0-3 yaş arası ve 15 yaş üstü için.)
– Bütçe ayrılmalı ve kaynaklar doğru harcanmalı.
– Kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliği giderilmeli.
– Anne ve babalar, otistik çocuğun eğitimi hakkında bilgilendirilmeli.

“Türkiye’de her 150 çocuktan biri otistik” için bir yanıt

  1. merhabalar sitenizi ilkez gördüm inanırmısınız kendimi alamadım kaç saattir okuyorum harika bir site yapmışsınız sizi tebrik ederim.neredeyse aradığım herşey var bundan sonra sıksık girip okumaya devam edeceğim sizi tekrar tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim.İyi çalışmalar dileği ile.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek