Yoğurt, peynir ve kefir; hangisi iyi?

Süt ürünleri, sağlıklı beslenmenin vazgeçilmez unsurlarının başında geliyor. Özellikle protein ihtiyacını karşılamada bu besinler çok önemli bir işlev görüyor.

Süt, çocukların büyüme ve gelişmesinde önemli bir besin unsuru ama yoğurt, peynir ve ayranı da çocuk ve gençlerin vazgeçilmez yiyecek içecekleri olarak düşünmek lazım.

Sağlığa zararlı içeceklerin hızla yaygınlaştığı günümüzde ayranın çocuk ve gençler tarafından daha çok tercih edilmesinin yollarını bulmak zorundayız. Bazı tat değişiklikleri (naneli ayran, fesleğenli ayran) yaratmak etkili bir çözüm olabilir.

Benim favorim yoğurt

Çocuklar için süt önemli bir besindir ama orta yaş ve sonunda yoğurt ve peynirin sütten daha önemli olduğu düşüncesindeyim. Yoğurt, probiyotik gücü nedeniyle biraz daha öne çıkıyor. Kahvaltı dâhil öğle ve akşam yemeklerinde de yani her öğünde tüketilebilen bir besin olması yoğurdu daha önemli hale geliyor. Bizim beslenme tarzımız da yoğurda uygun. Türk mutfağı yoğurdu sulu yemeklerde, sebze yemeklerinde, pilav ve makarna hatta böreklerde bile kullanıyor, cacık yapıyor. Yoğurtlu tatlımız bile var! Bu büyük bir avantaj.

Ülkemiz tam bir peynir cenneti, biz fakında değiliz. Peynir deyince çoğumuzun aklına sadece beyaz peynir geliyor. Oysa 100’den fazla peynir çeşidimiz var. Biraz çeşitlendirme, biraz iyi paketleme ve reklamla önemli mesafeler alabileceğimizi düşünüyorum. Yine de beyaz peynir tutkumuz nedeniyle peyniri yeteri kadar tükettiğimiz düşüncesindeyim. Özellikle kahvaltıda peynir yeme alışkanlığımız var ve bu çok yaygın, çok iyi bir gelenek.

Kefir önemli

Kefire gelince… Kefir, yıldızı yükselen bir içecek ve yıldızının daha da parlayacağını düşünüyorum. Süt ürünleri içinde probiyotik bakterilerden en zengin olanı bu besin. Evde taze yapılabilmesi, ucuz maliyeti ve popülerliği önemli bir avantaj. Ama tadı biraz sorunlu. Bazı eklemeler (meyveli kefirler) yapılması, tadının daha hoş hale getirilmesi lazım. Kefir bilinen en güçlü bağışıklık desteklerinden biri. Besin değerinden çok bu yanı öne çıkıyor.

Özetle, çocuk ve gençlerin beslenmesinde süt ve süt ürünlerinin hepsi önemli ama özellikle orta yaşlar ve sonrasında yoğurt ve kefirden vazgeçmeyin.

Enerjinizi nasıl artıracaksınız?

Günümüzde, doktor muayenehanelerine ve polikliniklere başvuran her iki kişiden birinin yakınmaları arasında yorgunluk mutlaka yer almaktadır.

Süreğenleşmiş hastalıklar, vitamin ve mineral eksikliği ile sonuçlanan beslenme bozuklukları, hormonal dengesizlikler, nörolojik sorunlar ya da kalp-damar hastalıkları gibi bir nedeni olmayan yorgunluklarda “şifa”yı eczanede veya doktorda değil, çevrenizde arayın.

Yorgunluk giderici olarak size önerilen haplar, şuruplar ya da merhemlerden mucize beklemeyin. “Yorgunluk destekleri” arasında, etkinliği açısından fikir birliğine varılmış olan en güçlü bitkisel ürün “ginseng”tir. Bunu, NADH, koenzim Q-10, DHEA, magnezyum ve B grubu vitaminler izler.

Yaşam biçiminizde yapacağınız küçük değişimlerle de yorgunluk hissiniz azalabilir. Özellikle kaygıdan, korkudan kaynaklanan duyguları yönetebilmek veya güven duyulan kişilerle paylaşmak, olaylara olumlu açılardan bakmayı becerebilmek olağanüstü etkili.

Bazıları yoga, meditasyon, hipnoz ya da tai-chi tekniklerinden faydalanmayı öneriyor. Biz, çoğu hastamıza, yaşamlarını gözden geçirmelerini, stres yarattığını düşündükleri durumları ve o anki duygularını anlatan notlar yazmalarını öneriyoruz.

Eve iş taşımamak, sosyalleşmeye daha çok zaman ayırmak da etkili. Sigarayı, alkolü, kafeinli içecekleri azaltmanın etkili olabileceğini düşünüyoruz. Dengeli ve nitelikli gıdaların tüketildiği bir beslenme planının katkısı tartışılmaz.

Aç kalmamak, sık ve az yemek, kan şekeri düşmelerinden (hipoglisemi) korunmak önemli. Biz sebzeleri, meyveleri, tam tahılları ve balığı; aralarda ceviz, fındık, kuru meyveler veya taze meyve dilimlerini öneriyoruz. Öğle yemeklerini hafifletmeyi öğle saatlerinde asla alkol almamayı vurguluyoruz. Bol ve sık su içmeyi faydalı buluyoruz.

Çok etkili bulduğumuz doğal bir yorgunluk giderici ilaç da düzenli fiziksel aktivite. Özellikle açık havada yapılan yürüyüşlerin birer enerji üreticisi gibi çalıştığını düşünüyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek