Zührevi hastalık tehdidi her geçen gün artıyor

Dünya’da her yıl 250 milyon insanın çeşitli zührevi hastalıklara yakalandığı belirtilerek, ahlaki çöküntü içerisinde bulunan toplumların geleceğinin de tehlike altında bulunduğu bildirildi.

Ürolog Operatör Dr. Ender Siyez, kısa adı WHO olan Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından hazırlanan raporda dünyada her yıl 250 milyon insanın çeşitli zührevi hastalıklara yakalandığını dile getirerek, bu hastalıklardan birçoğunun tedavisinin de mümkün olmadığını söyledi.

Ürolog Operatör Dr. Ender Siyez, “Gayri meşru ilişkilerde bulunan insanlar, frengi, frengi çıbanı, bel soğukluğu, genital ülser ve AIDS gibi hastalığa yakalanıyor. Bu hastalıkların birçoğunun ise tedavisi mümkün değil. Bilhassa Avrupa insanının yakalandığı zührevi hastalıklar bu toplumları tehdit ediyor” diye konuştu.

Yeni nesiller tehdit altında

Avrupa insanının büyük bir ahlaki çöküntü içerisinde bulunduğunu kaydeden Dr. Siyez, bu toplumlarda zihinsel ve fiziksel hastalıkların yanında kısırlık, ölü doğum, düşük ve ölüm oranlarında zührevi hastalıklar nedeniyle büyük bir artış gözlendiğini belirtti.

Dr. Siyez, “Gayrı meşru ilişkiler toplumlarda büyük bir ahlaki çöküntü meydana getiriyor. Zührevi hastalıklarla pençeleşen toplumlarda birçok psikolojik depresyondan kaynaklanan hastalıklar da gözleniyor.

Şu anda Avrupa ülkelerinin büyük bir ahlaki çöküntü içerisinde bulunduğunu gerek yazılı, gerekse görüntülü basında izliyoruz. 15 – 16 yaşındaki çocuklar bir özenti olarak uyuşturucuya başlayıp, fuhuş bataklığında kendilerini buluyorlar. Bunda en büyük etken ise aile bağlarının zayıf olmasıdır.

Kendi çocuklarına gerektiği kadar ilgi göstermeyen ailelerde otorite sağlanamamakta ve çocuklar her türlü rezalete karışmaktadır. Eğitim ilk önce ailede başlar. Çocuğa, iyi ve kötü en güzel şekilde öğretilirse kötü alışkanlıkların hiçbirine toplumda karşılaşılmaz” dedi.

Dr. Siyez, toplumlarda büyük bir inanç boşluğu olduğundan dolayı her türlü kötü alışkanlığın arttığını vurgulayarak, zührevi hastalıkların önüne geçilebilmesi için küçük yaştan itibaren iyi bir dini terbiyenin verilmesi gerektiğini söyledi.

Müslüman ülkelerde zührevi hasta sayısının çok düşük olduğuna işaret eden Dr. Siyez, “Belli bir dini terbiye almış insanlar kendilerini gerek fuhuştan, gerekse diğer kötü alışkanlıklardan koruyabiliyorlar. Ailenin bu terbiyeyi küçük yaştan itibaren çocuklarına vermesi ve okullarımızda da dini terbiye ile beraber kötü alışkanlıkların neler meydana getireceğinin öğretilmesiyle gençler bilinçlendirilebilir. Bu terbiyeyi ve eğitimi alan nesillerle de geleceğe ümitle bakabileceğiz. Çünkü milletlerin geleceğinin teminatı olan nesillerin her türlü kötü alışkanlıktan uzak durarak berrak bir zihinle büyük işler başaracağı tartışılmaz” dedi.

Hekimden korkulmamalı

Toplumumuzdaki insanların hekimden korktuğunu ve zührevi hastalıklara yakalanan insanların utancından dolayı bir doktora tedavi olmak için gitmediğini dile getiren Dr. Siyez, herhangi bir nedenden dolayı zührevi hastalıklara yakalanan insanların vakit geçirmeden bir hekime gitmesi gerektiğini belirtti.

Dr. Siyez, insanlara hastalıkların tedaviyle ortadan kalkabileceğini anlatmak gerektiğini kaydederek, “Hemen hemen her zührevi hastalığın zor da olsa tedavisi vakit geçirilmeden hekime gidildiği takdirde mümkündür. Fakat bu, ‘herkes gayri meşru ilişkide bulunsun, nasıl olsa tedavisi vardır’ zihniyetiyle hareket etsin demek değildir. Bu hastalıkların kişide derin psikolojik rahatsızlık meydana getireceği de akıldan çıkarılmamalıdır.

Fertlerin gayri meşru ilişkilerde bulunmaları, kendi iç dünyalarındaki birçok değeri de silip götürür. Artık milletçe aziz sayılan değerler, bu fertler için sıradan hadiseler haline gelir ve topluma duyarsız bir tavır takınır” şeklinde konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güzellik

Diyet

Anne - Bebek